Davacı mevduatının, davacının iradesi fesada uğratılarak Off-Shore Bank Ltd. hesabına gönderildiği iddiasına dayalı alacak istemi-
İşçilerin hacizden önceki bir yıl içerisinde tahakkuk etmiş ihbar ve kıdem tazminatları dahil iş ilişkisine dayanan tüm alacaklarının, hacze iştirak halinde birinci sırada pay alacağı, buradaki bir yıllık sürenin tespitinde, İİK’nın 206/5. maddesi hükmü uyarınca, işçi alacağı hakkında açılmış olan davanın devam ettiği sürenin hesaba katılmayacağı-
Tasarrufun iptali davalarında, üçüncü kişinin dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında ve icra dosyasındaki asıl alacak ve ferileriyle sınırlı olarak nakden tazminle sorumluluğunun değerlendirilmesi gerektiği, dava konusu edilen taşınmazın dava dışı 4. şahısa devir tarihi itibariyle gerçek değerinin tespiti gerektiği- Tasarrufun iptali davalarında müddeabih ve dolayısıyla harcı belirleyecek değerin, borç miktarı ve tasarrufa konu taşınmazın değeri dikkate alınarak belirleneceği ve hangisi az ise harç alınacağı-
Mudilerin off shore alacaklarının tahsiline yönelik açtıkları davalarda zamanaşımının başlangıcının tespitinde off shore hesabına aktarma tarihi esas alınarak, daha önceden temyiz incelemesinden geçmiş dosyalar bakımından içtihadı birleştirme kararının, usuli kazanılmış hakkın istisnalarından biri olduğu gözetilerek, zamanaşımına ilişen temyiz itirazları konusunda bir değerlendirme yapılması ve davalı tarafça zamanaşımı hususunda bir temyiz sebebi ileri sürülmemiş olsa dahi, feri müdahil tarafından temyiz nedeni olarak getirilmek kaydıyla davalı yönünden zamanaşımı incelemesinin yapılması gerektiği- Dava konusu olay bakımından ceza mahkemesince banka yöneticilerinin eyleminin dolandırıcılık olarak nitelendirildiği gözetilerek uzamış ceza zamanaşımı süresinin bu suça göre belirlenmesi ve uzamış ceza zamanaşımı süresinin 10 yıllık zamanaşımı süresinden kısa olması halinde her halükarda 10 yıllık zamanaşımı süresinin esas alınması, zamanaşımı durduran ve kesen sebeplerden davacı tarafça daha önce açılmış olan bir dava bulunması halinde zamanaşımı süresinin, o davanın kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıl olarak kabul edilmesi gerektiği-
Davacı, maliki bulunduğu binayı Kentsel Dönüşüm Projesi Kanunu ve buna bağlı yönetmelik ve belediye meclis kararına dayanarak davalıya devredip tüm yapı bedelinin ödenmesine ilişkin talebinin özel hukuk hükümlerine tabi kişisel hakka dayalı olduğu, uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle görevli mahkemenin adli yargı mahkemesi olduğu-
Davacı tarafından satım konusu makinenin ayıplı olduğu iddia edilen uyuşmazlıkta, yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda makinede üretim hatası bulunmadığı ve montajdan kaynaklanan kusur olduğu ve ayıbın açık ayıp olduğunun belirlendiği durumda davacı alıcı tarafından davalı satıcıya süresi içinde TTK. mad. 23 uyarınca ayıp ihbarında bulunulmadığı gözetilerek davanın reddi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile karar verilmesinin doğru görülmediği-
Kooperatif ortaklık borcuna dayalı alacak davasında, davacı taraf davasını 01.04.2013 tarihinde ıslah etmişse de, dayanak olarak sunulan en ileri tarihli bono 30.10.2007 vade tarihli olduğundan, TBK. mad. 147/4 uyarınca 5 yıllık zaman aşımı süresinin dolmuş olması sebebiyle kurulan hükmün bozulması gerekeceği-
Tasarrufun iptali istemli davada, davacı tarafından davalı koca aleyhine açılan katkı payı alacağına ilişkin davanın kesinleşmesinin beklenmesi gerektiği- Katkı payı alacağına hükmedilmesi halinde o alacak ve fer’ilerin de eklenerek davacının tüm (boşanma sonucu nafaka, tazminat, katkı payı ...v.s alacak ve fer’ileri) alacak ve ferileriyle sınırlı olma koşulu ile dava konusu tasarrufun iptaline karar verilmesi gerektiği-
Uyuşmazlık, kiralanana yapılan faydalı ve zorunlu masraf bedelinin tahsili istemine ilişkindir...

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.