Dava dilekçesindeki talepler bakımından davacı, belirsiz alacağın bir türü olan kısmi eda külli tespit davası olarak açmış olduğundan bu dava tarihinde faiz başlangıcı yönünden Dairemiz uygulaması kısmi dava esasları ile aynı olup kıdem tazminatı dışındaki hüküm altına alınan alacaklar bakımından dava dilekçesi ile istenen miktar için dava, ıslah (talep artırımı) dilekçesiyle artırılan miktar için ise, ıslah (talep artırımı) tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken alacakların tamamına dava tarihinden faiz yürütülmesinin hatalı olduğu-
Feragatin yargılamanın her aşamasında yapılabileceği, karşı tarafın kabulüne de bağlı olmadığı, vaki feragat nedeniyle işlem yapılmak üzere hükmün bozulması gerektiği-
11. HD. 08.02.2023 T. E: 2021/4856, K: 692
Rücu davasında amacın, 'birden fazla kişinin birlikte aynı zarara sebep olmaları ve bu zarardan farklı hukuki nedenlerle de olsa sorumlu olmaları durumunda müteselsil sorumluların birbirlerine karşı açtıkları davada, her bir müteselsil sorumlunun ayrı ayrı kusur oranlarını belirleyerek o kusur oranına isabet eden tutardan sorumlu tutulmalarını sağlamak' olduğu-
Davacı, haksız kesintiye ilişkin olarak davalı bankayı dava tarihinden evvel temerrüde düşürmediğinden, mahkemece hükmedilen alacağa dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği-
İpoteğin fekki davası-
23.11.1990 tarihinde yürürlüğe giren 3678 sayılı Yasanın 29. maddesi ile Borçlar Kanunu'nun 83. maddesine bir fıkra eklenerek, yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde alacaklının, bu borcun vade veya fiili ödeme günündeki rayice göre Türk parası ile ödenmesini isteyebileceğinin kabul edildiği, aynı Yasanın geçici 1. maddesine göre bu Kanunun 29. ve 30. maddesinin, yürürlük tarihinden önceki tarihli ilişkilerden doğan ve halen görülmekte olan davalarda uygulanamayacağı-
Uyuşmazlık, sözleşmenin haksız feshinden kaynaklanan müspet zarar istemine ilişkindir...
Alacak davası-
İİK.nun 67. maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasının, bir yıllık süre içinde açılmaması halinde, bu nedenle reddine karar verilmesinin zorunlu olduğu, bu davanın, davayı ıslah istemi olmaksızın, alacak (tahsil) davası olarak görülüp karara bağlanmasının, hukuken kabul edilemeyeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.