Harici araç satışından kaynaklı itirazın iptali istemine ilişkin davada; taraflarca itiraza uğramayan 'protokol sözleşmesi' başlıklı harici araç satışına ilişkin sözleşme de yer alan '...nakit satılmıştır...' ifadesi ve davalının kollukça alınan ifadesinde davaya konu edilen satış bedelini davacıdan (peşin) olarak aldığı açık olması birlikte değerlendirildiğinde mahkemece davanın kabulü gerektiği-
Dava konusu araçlara ilişkin fiili bir haczin (muhafazasının) söz konusu olmaması, davalı şirketin ihtiyati haciz talebinde bulunmasında kötüniyetli veya ağır kusurlu olduğunun ispat edilememiş olması dikkate alındığında davacı şirket lehine manevi tazminat koşullarının oluşmadığı kanaatine varıldığı-Dava konusu araçların ihtiyati haciz yoluyla tescil kayıtları üzerine haciz konulması işleminin, davalı banka tarafından davacı şirkete karşı açılan tasarrufun iptali davasında gerçekleştiği, ihtiyati haciz talebinde bulunanın davalı banka olduğu, bu durumda davacı şirket tarafından konulan ihtiyati haciz nedeniyle zarara uğranıldığı iddiası ile davalı bankaya husumet yöneltilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davalı bankanın daha sonra alacağını başka bir şirkete devrettiğini, bu nedenle kendisine husumet yöneltilemeyeceğini ileri sürmesinin yerinde olmadığı nazara alınarak, davalı vekilinin pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddi gerektiği yönündeki istinaf itirazlarına itibar edilmediği-
Davacının evlilik birliği devam ederken çalıştığında tereddüt bulunmadığı ancak davalının da ailesinin maddi olanaklarının iyi olduğu, bankadan kredi çektiği ve dikiş dikmek suretiyle gelirinin de bulunduğu, mahkemece davalının aile bütçesine katkısıyla dava konusu taşınmaz hissesinin alınmasında katkısının ne olabileceği konusunda taraf delilleri toplanıp araştırılması gerektiği-
Kira sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olan dava HMK 'nın yürürlüğe girmesinden bir müddet önce açıldığından, olaya HUMK. mad. 8 hükmü uygulanması gerektiği ve görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu-
Usuli kazanılmış haklar da gözetilerek davacının toplu iş sözleşmesinin hatalı uygulanmasından kaynaklanan alacaklarının bulunup bulunmadığı belirlenerek dava konusu alacakların yeniden bir değerlendirmeye tabi tutulmasının gerektiği-
4. HD. 14.06.2023 T. E: 2022/2481, K: 7969
Eldeki davada direnme kararının verildiği 31.3.2005 tarihinde, 5219 Sayılı Kanun’un temyiz sınırını bir milyar TL. olarak değiştiren hükmü yürürlükte bulunduğuna ve müddeabih bu sınırın altında olduğuna göre, direnme kararı kesin olup, temyizinin mümkün olmadığı-
Kiralayan tarafından kiracı şirket ve kefiller aleyhine açılan ödenmeyen ve muaccel hale gelen kira parasının ve damga vergisinin tahsili istemi-
İİK'nun 50. maddesi yollaması ile kıyasen uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK'nun 12. maddesinin karşılığı 6100 sayılı HMK'da bulunmadığından, ihtiyati haciz kararının uygulanmasından sonra bu kararı veren mahkemenin bulunduğu yer icra dairesinin, sırf o yer mahkemesinde ihtiyati haciz kararı verilmesi nedeniyle yetkili hale gelmeyeceği-
Mahkemece, hükümdeki bir yazım veya hesap hatasının düzeltilmesi ya da hükmün icrasında meydana gelebilecek bir tereddütü ortadan kaldırmaya yönelik bir düzeltme yapılmayıp , hüküm altına alınan miktarlar tamamen değiştirildiği, bu nedenle Yargıtay İçtihadı Büyük Genel Kurulu’nun 10.4.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 Kararına ve HMK.’nın 297, 298, 305/2. ve 321. maddelerine aykırı olan kararın bozulması gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.