TBK’nın 19. maddesine göre dava açılabilmesi için davacının kesinleşmiş bir alacağının varlığının ön koşul olmadığı, ancak davacının bu davayı açmakta hukuki yararı olması için davalıdan bir alacağının olmasının gerekli olduğu, somut olayda, davacının davalı aleyhine açtığı ve işbu dava sonucunu etkileyecek olan katılma ve katkı payı davası sonucu hükmedilecek alacağının tahsiline yönelik muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil davası henüz sonuçlanmadığı, dolayısıyla davacının eldeki davayı açmaktaki hukuki yararının varlığını sürdürdüğünün anlaşıldığı, şu halde mahkemece; davacının davalı aleyhine açtığı katkı payı ve katılma alacağı davasının kesinleşmesi beklenerek, bu dava sonucunda davacının bir alacağı olduğunun kesinleşmesi halinde TBK’nun 19. maddesi gereğince dava konusu taşınmazın satışına ilişkin tasarrufun iptale tabi olup olmadığının mevcut delillere göre değerlendirilmesi ve varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği, aksi durumda yani davacının katkı payı alacağının olmadığının saptanması halinde ise davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
3. HD. 05.04.2016 T. E: 2015/5272, K: 5222-
Tazminat davası-
Spor Toto Teşkilat Başkanlığı Reklam Yönetmeliği uyarınca düzenlenen protokole aykırılıktan kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada, ortada yapımı tamamlanıp hizmete açılmış bir spor salonu bulunmadığından protokol hükümleriyle elde edilmek istenen amacın gerçekleştiğinin düşünülemeyeceği- Davacı, tamamlanmış bir spor salonunda reklam panolarına yer verilmesi için spor salonu projesini finanse ettiğine göre, bitirilmemiş spor salonunun dış duvarlarına asılan iki adet reklam panosu ile protokol hükümlerinin yerine getirildiğinden söz edilemeyeceği-
Aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi bu mümkün olmadığı taktirde araç için ödenmiş olan bedelin ihtarname tarihinden itibaren işlemiş olan ticari faizi ile birlikte tarafına ödenmesi talepli davada, mahkemece, davacının davasını neye hasrettiği açıklattırılıp, seçimlik hakkını ne şekilde kullandığı sorularak, değişim mi yoksa sözleşmeden dönmek mi istediğinin açıklattırılarak hasıl olacak sonuca göre hüküm kurması gerektiği-
Uyuşmazlık, davacı gerçek kişi tarafından vekalet ilişkisi uyarınca, davacı tüzel kişi tarafından vekaletsiz işgörme hükümleri uyarınca davalı adına yapılan ödemelerin tahsili istemine ilişkindir...
Alacak davası-
Uyuşmazlık, öncelikle Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davanın esası hakkında verilen kararın nasıl kurulması gerektiğine, kabule göre ise 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine ve uygulanan toplu iş sözleşmesi ilgili hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep konusu fark alacaklarının bulunup bulunmadığına ve hüküm altına alınan alacaklara uygulanması gereken faizin başlangıç tarihi ile türüne ilişkindir...
Değer artış payı ve artık değere katılma alacağı isteği-
Davalıya ait işyerinde çalışan davacı işçinin mutad işyeri, işini fiilen yaptığı Suudi Arabistan ve Dubai olduğundan, davacının imzaladığı yurt dışı iş sözleşmeleri uyarınca ilgili dönemde iş sözleşmesi ile seçilen hukukun uygulanması gerektiği- Taraflar arasında bir hukuk seçimi anlaşması bulunduğundan, MÖHUK 27/1 kapsamında davacının Suudi Arabistan’da yaptığı çalışmalar yönünden ilgili dönemde Suudi Arabistan hukukunun; Dubai'de yaptığı çalışmalar yönünden ise Dubai hukukunun uygulanması gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.