İdari para cezasının tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin davada, davacı Spor Genel Müdürlüğü kamu kurumu niteliğinde olup, özel yasada belirlenen usulde icra takibi yapılarak alacağın tahsili yoluna başvurulması gerekirken, genel takip usulü olan haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatılmış olmasının doğru olmadığı-
Şikayetçi borçlu şirkete satış ilanının "tebliğ evrakı adreste işyeri yetkilisi olduğunu beyan eden ehil ve reşit olan ................ imzasına tebliğ edildi" şerhi ile 13.12.2021 tarihinde tebliğ edildiği görülmüş olup, Bölge Adliye Mahkemesinin de kabulünde olduğu üzere ............. Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarına göre satış ilanı tebliğ tarihi itibariyle borçlu şirket yetkilisinin adı geçen kişi olmadığı, borçlu şirket yetkilinin hangi sebeple mutat iş saatlerinde iş yerinde bulunmadığı veya o sırada evrakı bizzat alamayacak durumda olup olmadığı tespit edilmediğinden satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğu-
İmza incelemesi yapılan belge bono olduğu, noter senetlerindeki imzayla bonoda borçlu şirketin temsilcisine atfen atılı bulunan imzanın aynı el ürünü olması senette bulunan imzanın şirket temsilcisine ait olması sonucunu doğurmayacağı, takibe konu bonoda borçlu şirkete atfen atılı bulunan imzaların borçlu şirket temsilcilerine ait olduğu bilirkişi raporları ile ispatlanamadığı-
6100 sayılı HMK. mad. 104 uyarınca adli tatile tabi olan dava ve işlerde bu Kanunun tayin ettiği sürelerin bitmesi tatil zamanına rastlarsa, bu sürelerin ayrıca bir karara gerek olmaksızın adli tatilin bittiği günden itibaren bir hafta uzatılmış sayılacağı- HMK. mad. 92/2 gereğince sürenin hafta, ay ve yıl olarak belirlenmiş ise başladığı güne son hafta, ay ve yıl içindeki karşılık gelen günün tatil saatinde biteceği-
Yüze karşı verilen kısa kararda, davanın reddine karar verilmesine karşın, gerekçeli kararda davanın reddi ile birlikte borçlunun ihale bedelinin %10'u oranında para cezası ile cezalandırılmasına karar verilerek kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki meydana getirilmesinin bozmayı gerektirdiği-
Somut olayda, sorumluluğa dayanak yapılan olguların; gereği gibi araştırma ve soruşturma yapılmadan takipsizlik kararları verilmesi ve buna istinaden idari yargıda açtığı hizmet kusuruna dayalı davaların reddedilip kesinleşmesi ve yargılamanın çok uzun sürmesi olduğu- Tazminat isteminin, yasa yolları düzenlenmiş bulunan yargısal işlem ve kararlara ilişkin olduğu- Davacının iddiası ve gelişim biçimi itibariyle, hukuki süreç işlemiş olup, davacı tarafından da yargısal yollara başvurulduğu- Sınırlı ve sayılı hukuki sorumluluk nedenlerinden hiçbirisi mevcut olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
İhalesi yapılan taşınmazın muhammen değerinin %100 'ü ya da daha üzerinde bir bedel ile ihalesinin gerçekleştirilmesi durumda, zarar koşulunun oluşmadığı kabul edilmekte ve bu durumda ihalenin feshi isteminin zarar koşulunun oluşmadığı ve hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği, işin esasına girilmemesi nedeniyle de davacı borçlu taraf aleyhine para cezasına hükmedilmemesinin yerinde olduğu-
İcra mahkemelerinin -Anayasa’nın 152. maddesi anlamında- “mahkeme” olduğu- İİK. 89/III uyarınca genel mahkeme yerine yanlışlıkla icra mahkemesinde açılan menfi tesbit hakkında icra mahkemesince verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra, HUMK. 193’e (şimdi; HMK. mad. 20'ye) göre on gün (şimdi; iki hafta) içinde dosyanın genel mahkemeye gönderilmesi üzerine, davanın süresinde açılmış sayılacağı–
Tapu kaydının sahtecilik nedeniyle mahkeme kararı ile iptal edilmesi sonucu uğranılan zararın iptal edilmesi sonucu uğranılan zararın tazminine ilişkin davada- Davalı noter ile sahte vekaletnameyi kullanarak maddi menfaat sağlayan davalının müteselsilen sorumlu olduğu ile her ne kadar davacı noterde düzenlenen sahte vekaletnameye dayalı olarak satın aldığı taşınmazın yolsuz tescil nedeniyle gerçek malik adına tescil edilmesi nedeniyle zarara uğramış olup devletin sorumluluğu için kusurun varlığı ya da yokluğu önem taşımadığından hazine hakkında açılan davanın kabulünün gerektiği-
.............. tarihli satış kararında; "satışa çıkarılacak mal ilanının .............. Belediye Başkanlığı ilan panosu ile adliye divanhanesine asılmak sureti ile yapılmasına, satışa konu mahcuzların menkul olması nedeni ile gazete ilanına yer olmadığına" karar verildiği, satışa alacaklı dışında katılım olmadığından ihaleye yeterli katılımın olmadığı, yapılmış olan ilanların gerekli talep ve talibi artırmadığı, satışa konu menkullerin her yöreden alıcısı çıkabilecek niteliğe sahip olduğu anlaşıldığından, icra müdürünün gazete ilanına yer olmadığı yönündeki takdir hakkının denetlenmesi gerektiği ve taşınırların niteliğine göre satış ilanının gazete ile ilan edilmesinin alakadarların menfaatine uygun olacağı, o halde, Bölge Adliye Mahkemesince bu nedenlerle şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.