Çek hesabının sahibi şirketin temsilcisi olarak çeki imzalayan ve çek hesabının sahibi olmayan sanık hakkında, çek düzenleme ve çek hesabı açmaktan yasaklanmasına ilişkin bir karar verilemeyeceği-
İmzaya yönelik itirazın ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yasal beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması gerektiği-
İİK'nun 170/3. maddesi uyarınca, icra mahkemesince bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın imzaya itirazın reddine karar verilmiş olmasına rağmen, borçlu aleyhine tazminata ve para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup kararın belirtilen nedenlerle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlıkların giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
Ödeme emrinin iptaline ilişkin verilen karar kesinleştiğinden, takip kesinleşmeden taşınmaz üzerine haciz konularak yapılan ihalenin de feshine karar verilmesi gerektiği-
Anonim şirketle temsil yetkisinin devri ve yönetim kurulunun çağrısız toplanıp toplanmayacağı-
Davaya konu taşınmazın kesinleşen kıymet takdiri raporuna göre değerinin 736.000,00 TL olduğu, 740.0000,00 TL'ye ihale edildiği, taşınmazın kesinleşen muhammen bedel üzerinden ihale edildiğinden zarar unsuru gerçekleşmediğinden İİK 134 madde kapsamında hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olması nedeni ile yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine-
Tazminat ilamında faize hükmedilmemiş olması halinde, ilam tarihinden itibaren faiz istenebileceği–
Somut olayda 28.03.2021 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen kusur oranları hükme esas alınarak davacı lehine uygun bir manevi tazminata hükmedilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplandığı-
Ciro yoluyla senet alacaklısı olan cirantanın senet borçlusuyla doğrudan ilişkisinin bulunmadığı, bu nedenle senetteki imzanın borçluya ait olup olmadığını bilemeyeceği dikkate alınmadan imza itirazından dolayı senet alacaklısı ciranta hakkında tazminat ve para cezasına hükmedilmesinin doğru olmadığı-
İhalenin feshinde "hukuki yarar" koşulu- Yargıtay 12. Hukuk Dairesince; görüş değişikliğine gidilmek suretiyle, ihale edilen mal muhammen bedelin üstünde bir bedelle satılmış olmakla beraber yapılan usulsüzlük malın daha yüksek bedelle satılmasını önlemiş ise (yani ihalenin feshi sebebi olarak dayanılan yolsuzluk yapılmamış olsa idi mal daha yüksek bedelle satılabilecek idi ise) malın daha yüksek bir bedelle satılamamış olmasından zarar görmüş olan ilgilinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekeceği- Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince, önceki içtihatlarına uygun olacak şekilde değerlendirme yapılarak sonuca gidilmiş ise de; ilgili dairenin yazılı görüş değişikliği nedeniyle, şikayet dilekçesinde ileri sürülen ve istinaf sebebi yapılan tüm fesih iddialarının esası incelenerek hüküm kurulması gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.