İcra mahkemesince “imza itirazı”nda haklı çıkmış olan taraf vekili lehine “maktu” yerine “nisbi” vekalet ücretine hükmedilemeyeceği-
Trafikte kayıtlı araçların, yapıları itibariyle taşınır mal da olsalar mülkiyetlerinin geçişi taşınır ve taşınmazlardan farklı olarak, özel ve kendine özgü bir düzenleme koşuluna bağlanmıştır. Bunun sonucu olarak alıcı ancak satış senedinde belirtilen hukuki neden gereğince (satış ise satış, bağış ise bağış) aracın mülkiyetini kazanabileceği; eğer bu konuda yanlar arasında bir danışıklılık varsa ve gerçekte bağış olan irade satış gibi gösterilmişse, gerçek iradelerin resmi senette birleşmemiş olması nedeniyle mülkiyetin de geçmeyeceği; yanların gerçek iradeleri ile senede yansıyan iradeleri birleşmediğinden, geçerli hukuki bir sonuç ortaya çıkmış sayılmayacak, delillerin imkân vermesi koşulu ile danışıklı bir işlemin varlığının kabul edilmesinin gündeme geleceği- Bu halin de işlemin iptaline neden olacağı-
Taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre yüklenicinin payına isabet eden daireleri dava dışı kişilere sattığı ve fakat prim vs. giderlerden kurtulmak amacıyla işlemlerin arsa sahibi tarafından yürütüldüğü bu masraflardan sorumlu olan kişinin yüklenici olduğu-
Sadece diğer hissedarın vekilinin pey sürdüğü ihale için yapılan satış ilanının gerekli talebi yaratmadığı ve gazete ile ilan yapılmadığı için ihalenin feshinin gerektiği-
Çek hesabının sahibi şirketin temsilcisi olarak çeki imzalayan ve çek hesabının sahibi olmayan sanık hakkında, çek düzenleme ve çek hesabı açmaktan yasaklanmasına ilişkin bir karar verilemeyeceği-
İmzaya yönelik itirazın ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yasal beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması gerektiği-
İİK'nun 170/3. maddesi uyarınca, icra mahkemesince bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın imzaya itirazın reddine karar verilmiş olmasına rağmen, borçlu aleyhine tazminata ve para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup kararın belirtilen nedenlerle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlıkların giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
Ödeme emrinin iptaline ilişkin verilen karar kesinleştiğinden, takip kesinleşmeden taşınmaz üzerine haciz konularak yapılan ihalenin de feshine karar verilmesi gerektiği-
Anonim şirketle temsil yetkisinin devri ve yönetim kurulunun çağrısız toplanıp toplanmayacağı-
Davaya konu taşınmazın kesinleşen kıymet takdiri raporuna göre değerinin 736.000,00 TL olduğu, 740.0000,00 TL'ye ihale edildiği, taşınmazın kesinleşen muhammen bedel üzerinden ihale edildiğinden zarar unsuru gerçekleşmediğinden İİK 134 madde kapsamında hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olması nedeni ile yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.