Kazanın oluşumunda, kendi kullandığı araçla hayatını kaybeden sigortalının kusurlu olup, kendi dışında 3. bir kişinin kazaya etkisinin bulunmadığı, araç işleteni olan davalının da sürücü belgesi olmayan sigortalıya aracını vermekten Karayolları Trafik Kanunu çerçevesinde sorumluluğunun doğacağı, araç işletenin kazanın oluşumundaki kusur payının bilirkişi marifetiyle araştırılması gerekeceği-
Haciz tutanağındaki tespitlerden haczi istenen fırının finansal kiralama sözleşmesi kapsamında kaldığını belirlemenin mümkün olmadığı gibi icra memurunun faturadaki seri numaralarını karşılaştırmadan haciz talebini reddettiği, bu halde, dava konusu fırın ile ilgili şikayet başvurusunun kabulüne karar verileceği-
Taşınmazın muhammen bedeli (119.715 TL) ve ihale bedeli (130.100 TL) gözetildiğinde, bu taşınmaz yönünden zarar unsuru gerçekleşmediğinden anılan bu taşınmaz bakımından şikayetçinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı ve bu durumda ihalenin feshi istemin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi ve işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddine karar verildiğinden şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilememesi gerektiği-
Alacaklısını zarar sokmak kasdıyla mevcudunu eksiltmek suçundan sanığa usulüne uygun davetiye tebliğ edilmeden yokluğunda yargılama yapılarak mahkumiyetine karar verilmesinin, sanığın savunma hakkının kısıtlanmasına neden olacağı-
Para cezası ile ilgili encümen kararı icra dairesinde takip konusu yapılamayacağından, borçlunun itirazı üzerine «itirazın kaldırılmasına» karar verilemeyeceği–
İki farklı vade tarihi içeren senedin “bono” sayılmayacağı-
Alacak davası bozma ilamına uyularak-
Satılan malın esaslı niteliklerindeki hata ihalenin feshi nedeni olduğu- İhaleye konu taşınmazın ilan edilen net alanı ile mevcut net alanı arasında müşteriyi yanıltıcı nitelikte ve önemli ölçüde fark bulunması halinde bu hususun talep ve talibi etkileyeceği, zira, daha fazla alıcı çıkmasına ve taşınmazın daha yüksek bedelle satılmasına engel olabilecek bu farklılığın varlığı durumunda arttırmaya hazırlık aşamasında ve satılan malın esaslı niteliklerindeki hata söz konusu olacağından ihalenin feshi sonucunun doğabileceği-
Kapıdan satış görevlisi ve alt bayii olarak çalışan sanığın, şirket tarafından satılmak üzere kendine teslim edilen eşyaları mal edindikten sonra satış yapmış gibi göstererek suça konu bonoları sahte düzenleyip anılan şirkete verme eyleminin, "hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak" suçunu oluşturacağı- Suça konu bonolarda Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre bulunması zorunlu unsurlardan olan keşide yerinin ve alacaklı isminin yazılmamış olması karşısında, sanığın eyleminin özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı-
Borçluya yapılan satış ilanı tebliğ belgesinin incelenmesinde; satış ilanının “Muhatabın adresinin kapalı olması sebebi ile C.Ş.’den sorulmuş, muhatabın işe gittiği sözlü/imzalı beyan edilmiş imzadan imtina edilmiştir. Tebligat, Çakmak mahalle muhtarı imzasına teslim edilmiş olup 2 nolu haber kağıdı kapısına yapıştırılmıştır. Ayrıca en yakın komşu/yönetici /kapıcıya haber verilmiştir.” şerhiyle tebliğ edildiğinin anlaşıldığı, tebligat parçasında, haber verilen komşunun adı bulunmadığından, satış ilanı tebliğinin, Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesi uyarınca usulsüz olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.