Alıcıya ihale edilen taşınmaz bir üçüncü kişi tarafından işgal edilmekte ise, "ihalenin kesinleşmesi üzerine" alıcının, icra dairesine başvurarak üçüncü kişinin taşınmazdan çıkarılmasını isteyebileceği- Davacının yer teslimine yönelik bir talebi bulunmadığı gibi taşınmazın işgal edildiğine dair de bir iddiası bulunmadığından, davacının taşınmazı kiraya vermesinde de bir engel olmadığı ve kira kaybına yönelik zararı bulunduğundan da bahsedilemeyeceği- İİK. mad. 5  gereğince, icra memurunun bir kusuru bulunmuyor ise Adalet Bakanlığı’nın da bir sorumluluğunun olmadığının kabul edileceği-
Satış ilanı tebliğ işleminin, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapılmak istendiği, ancak; muhatabın tevziat saatlerinden sonra geleceğinin tevsik edilmediği, tebliğe çıkaran merci dışında tebligat üzerinde iki imzanın bulunduğu oysaki beyanı alınan (ve imzadan imtina ettiğine dair şerh düşülmeyen) komşu, tebligatı teslim alan muhtar ve tebliğ memurunun imzası olmak üzere üç imzanın bulunması gerektiği, tebliğ memurunun ad–soyadının tebligat zarfında yazılı olmadığı dolayısıyla yapılan tebligatın usulsüz olduğu- Artırma bedelinin taşınmaz için tahmin edilmiş olan kıymetin en az %50'sini bulmasının ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını karşılamasının zorunlu kılındığı-
İİK'nun 129/2.maddesine göre, satışın ikinci ihale gününde yapılması halinde arttırma bedelinin taşınmazın tahmin edilen bedelinin en az % 40’ını bulmasının ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını karşılamasının zorunlu olduğu, satış bedelinin, tüm icra masraflarını değil, paraya çevirme ve paylaştırma giderlerini geçmesi gerekeceği, satış talebinden ihale tarihine kadarki paraya çevirme ve paylaştırma giderlerinin hesaplamada dikkate alınması gerekeceği, satışı istenen taşınmazın kıymetinin takdiri hakkındaki İ.İ.K.’nun 128. maddesinin paraya çevirme başlığını taşıyan İİK'nun III. bölümde yer aldığı, bu nedenle taşınmazın kıymetinin belirlenmesi için yapılan keşif ve bilirkişi masraflarının da paraya çevirme masrafı olarak kabulü gerekeceği-
BK’nın 336. ve İİK’nın 270 inci maddelerinden bahisle, hapis hakkı için defter yapılması geçici hukuki koruma niteliğinde olup defter yapılması sırasında taşınırların değerinin belirlenmesinin, takipten sonra satışa hazırlık için yapılan kıymet takdiri ile aynı nitelikte olmadığı, alacaklının hapis hakkının “İşlemiş bir yıllık ve işlemekte olan altı aylık kira bedeli” ile sınırlı olduğu, bu sınırın aşılıp aşılmadığının tespiti için kıymet takdiri yapıldığını, bu bakımdan alacaklı tarafından taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildikten sonra icra müdürlüğünce satışa hazırlık için taşınırların kıymet takdirinin yapılması gerektiği, takipten sonra kıymet takdiri yapılmadığına göre borçlunun defterde belirtilen değerlerin hatalı olduğuna yönelik şikayetinin reddine ilişkin .............. İcra Hukuk Mahkemesi’nin kararı ile kıymet takdirinin kesinleştiğinin söylenemeyeceği, takip konusu taşınırların kıymet takdiri yapılmadığından İİK’nın 150/f maddesi uyarınca alacaklıya geçici rehin açığı belgesi verilmesi koşullarının oluşmadığı-
Kıymet takdirine itiraz üzerine verilen kararların kesin olmakla birlikte anılan hükümler ihalenin feshi aşamasında incelenebileceği- İcra müdürlüğünce yapılan kıymet takdiri sonucu, ihaleye konu taşınmaza biçilen değere borçlu vekilinin belirlenen değerin düşük olduğunu ileri sürerek itirazı üzerine, İcra Hukuk Mahkemesi'nin kararı ile, mahkemece aldırılan bilirkişi raporunda, taşınmazın değerinin daha yüksek belirlendiği, ancak icra müdürlüğü tarafından alınan bilirkişi raporunun daha ayrıntılı olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği ve satışın icra müdürlüğünce belirlenen değer üzerinden yapıldığı ve bu halde borçlunun kıymet takdirine itirazı üzerine aleyhine hüküm tesis edilmiş olup, icra mahkemesinin bu şekilde belirlediği değer esas alınarak yapılan ihalenin de usulsüz olduğu- İcra müdürlüğünün satış kararında "Türkiye genelinde yayın ve dağıtımı yapılan ve günlük tirajı 50.000'in üzerindeki gazetelerden birinde ilanın yapılmasına" karar verildiği, buna göre gazete tirajının satış talep tarihinde 50.000'in üzerinde olup olmadığının tespit edilmesi gerektiği-
İcra müdürünün şikâyet edilen M.R.A. vekilinin satış talebini reddetmesi ve bu işleme karşı şikâyet yoluna başvurulmamış olmasına göre, hükme esas alınan bilirkişi raporunun değerlendirme bölümünün 2 numaralı bendinde açıklandığı üzere, şikâyet edenin alacaklı olduğu icra dosyası da dahil olmak üzere tüm ilgili dosyalar incelenerek bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerinde şikâyet edenin geçerli bir haczi olup olmadığı ve şikayete hakkı bulunup bulunmadığı üzerinde durulmadan sonuca gidilmesinin doğru olmadığı-
Alacaklının satış talebinin icra müdürlüğünce «araç üzerine fiili haciz konulmamış olduğu» ya da «aracın kıymet takdirinin yapılmamış olduğu» gerekçesiyle reddedilmesi üzerine, alacaklının bu kararı şikayet konusu yapmaması halinde, araç üzerindeki haczin düşeceği—
Mahkemece şikayetin mahiyeti dikkate alınarak, duruşma açılıp, taraf teşkili sağlandıktan sonra, taraflara diyeceklerinin ve varsa delillerinin sorulup, satış talebi hakkında da olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, evrak üzerinde ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Alacaklı vekilince "satış talebinin reddi kararının iptaline ve satış avansının yatırıldığı tarih itibariyle satış talebinin kabulüne karar verilmesi" istemi ile icra mahkemesine yapılan başvuru üzerine verilen icra mahkemesi kararının temyizi kabil olduğu- Alacaklı vekilinin talebi ile icra müdürlüğüne başvurarak "borçlu adına kayıtlı taşınmazın satışının yapılmasını, satış masraflarının depo edilmesini ve satış talebinin kabulünü" talep ettiği, icra müdürlüğünün aynı günlü kararı ile "kıymet takdirinin ilgililere tebliğ edilmediği, dosyadaki avansın yeterli olmadığı, ek satış avansının yatırılması ve eksikliklerin tamamlanması halinde satış talebinin değerlendirilmesine" karar verildiği, alacaklı tarafından da aynı tarihte avansın yatırıldığı görüldüğünden, satış talebinin reddi kararının yasaya aykırı olduğu- K. takdiri işlemi satışa hazırlık işlemi olup, kıymet takdir raporunun tebliğ edilmemiş olması, kıymet takdirine itiraz edilmesi, satış talebinde bulunulmasına ve dolayısıyla satış kararı verilmesine engel teşkil etmediği-
İİK.'nun 78/2. maddesinde düzenlenen yasal süre içerisinde haciz istenmiş olup, alacaklının haciz isteme hakkı düşmediğinden İİK.nun 78/son maddesi gereğince, yeniden haciz uygulanabilmesi için borçluya yenileme emri tebliğine ve yenileme harcı alınmasına da gerek olmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.