İİK. mad. 134/2'de ihalenin feshini isteyebilecek ilgililerin sınırlı olarak, satış isteyen alacaklı, borçlu ve pey sürmek sureti ile ihaleye iştirak edenler şeklinde belirtildiği, satışı yapılan menkul hakkında, ihaleden önce kendi dosyasından satış isteminde bulunmayan haciz alacaklısının, ihalenin feshi davası açmaya yasal imkanı olmadığı- Alacaklı sıfatına haiz olduğunu belirten şirket, alacaklı olduğu takip dosyalarından ihale konusu menkul ile ilgili satış istemedikçe, ilgili sayılmayacağından satış kararında satış ilanının tebliğine karar verilen ilgililerden de sayılmayacağı-
İcra mahkemesi kararlarının maddi hukuk açısından kesin hüküm teşkil etmez ise de, takip hukuku yönünden diğer icra mahkemeleri için bağlayıcı oldukları-
Davacı alacaklının, «davalı bankanın borçludan muaccel bir alacağı bulunmadığını dolayısı ile sıra cetvelinde yer almaması gerektiğini» ileri sürmesinin alacağın esas ve miktarına yönelik bir itiraz olduğu-
Hacizli taşınmazın satışının iki yıllık süre içinde istenmesine rağmen, 1. ve 2. artırmada pey süren olmadığından (alıcı çıkmadığından), ihalenin gerçekleşmemesi halinde, satış talebinin düşmüş olacağı, İİK. 110’a göre usulüne uygun yeniden satış talebinde bulunulmaması halinde, haczin düşeceği—
Ancak İİK. 100’e göre hacze iştirak imkanının bulunduğu durumlarda iki alacaklının da «aynı derecede» yer alacağı—
TMK'nun 850 ve 873. maddeleri uyarınca, aynı alacaktan dolayı birden fazla taşınmaz üzerinde toplu ipotek tesis edilmiş bulunduğundan, tüm taşınmazların birlikte satışının istenmesinin ve birlikte satış kararı verilmesinin zorunlu olduğu-
Bedeli paylaşıma konu taşınmazlar üzerinde davacının 08.05.2013 tarihinde haciz işlemi yaptığı ve 28.04.2014'te satış avansını yatırdığı, bu nedenle davacının haczinin ayakta olduğunun anlaşıldığı, mahkemece haczin ayakta olduğu ve davacının hukuki yararı bulunduğu gözetilerek davacının muvazaa iddiasına ilişkin deliller toplandıktan sonra, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Tahsili istenen yedieminlik ücretinin, muhafaza tedbirinin uygulandığı takip dosyasından değil, ayrı bir takibin konusu yapıldığı, takip itiraz edilmeksizin kesinleşmiş ve paraya çevirme aşamasının tamamlandığı, bu durumda, yedieminlik ücretinin satış bedelinden öncelikle ödenmesi mümkün olmayıp, satış tutarının, bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmeyeceğinin anlaşılması halinde, icra dairesince, alacaklıların bir sıra cetvelinin yapılması gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.