Borçlunun ancak İİK. 111/I ve II’deki koşulların gerçekleşmesi halinde –alacaklının kabulüne gerek kalmadan- yasal taksit hakkını kullanabileceği-
Üçüncü kişinin elindeki bir paranın İİK’nun 89. maddesine göre değil de, taşınır hacizlerine ilişkin 88. maddesine göre haczedilmesinde, tıpkı taşınırlarda olduğu gibi, paranın somut olarak üçüncü kişinin elinde mevcut olması gerektiği- Şikayetçinin alacaklı olduğu icra dosyasında borçlunun Maliye Muhasebe Müdürlüğü'ndeki alacakları üzerine ihtiyati haciz uygulandığı, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği gözetildiğinde, takibin kambiyo senedine dayalı olduğu anlaşıldığından, ihtiyati haczin ödeme süresi olan 10 günlük sürenin dolduğu tarihte kesinleştiğinin kabul edileceği- Şikayetçinin haczinin kesinleştiği tarihten itibaren İİK'nın 106. maddesindeki bir yıllık süre içerisinde bu paranın icra dosyasına celbini istemediği, bu nedenle haczinin anılan 110. madde hükmü uyarınca düştüğü anlaşıldığından, mahkemece, sıra cetveline ilişkin şikayetin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi gerektiği-
İcra mahkemesi gerçekleşmiş bir ihalenin feshi talebi ile önüne gelen uyuşmazlıkta ihalenin feshine karar verebilir ise de, İİK’nun 129. maddesindeki şartları taşıyan pey sürülmediğinden bahisle icra müdürlüğünce satışın ikinci artırmaya bırakılmasına dair karar verilen şikayete konu uyuşmazlıkta; icra mahkemesinin, icra müdürlüğüne ihalenin birinci artırmaya göre tamamlanmasını emretme yetkisinin olmadığı, o halde mahkemece; şikayet tarihi itibariyle tamamlanmış bir ihale bulunmadığından şikayetin bu aşamada reddine karar verilmesi gerekirken şikayetin kabulü ile birinci artırma tutanağına göre satışın tamamlanması yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Satış masraflarına ilişkin hesaplamada hatalı hesaplama yapılarak ihale bedelinin satış masraflarını karşılamadığı gerekçesi ile ihalenin feshine karar verilmesi doğru olmadığı-
İİK. mad. 106 ve 110 uyarınca, haciz tarihinden itibaren taşınırların bir yıl, taşınmazların ise iki yıl içinde «satış masrafı» verilerek (İİK. mad. 59) satışlarının istenmemiş olması halinde, haczin düşeceği—
İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde, "icra emrinin tebliğinden itibaren bir yıllık süre içerisinde satış talebinde bulunulmadığından takibin düştüğü" gerekçesi ile "ihalenin feshine" karar verilmişse de, kamu düzenine ilişkin olmayan ve şikayetçi tarafından ileri sürülmeyen bu hususun re'sen ele alınamayacağı-
Satışı talep edilen menkullerin yapılan ihalede alıcı çıkmaması üzerine satışın düştüğü, ancak İİK'nun 106. maddesine göre altı aylık yasal süresi içerisinde yeniden satış talebinde bulunulması ve satış avansının yatırılması halinde, ayrıca ayrıca İİK.nun 129/son maddesi gereğince, ikinci ihalede alıcı çıkmaması nedeniyle satış talebinin düşmesinden itibaren 6 aylık satış isteme süresinin yeniden başlayacağı, alacaklının yasal altı aylık süre içerisinde yeniden satış talebinde bulunduğu anlaşıldığından taşınırlar üzerindeki haczin düşmediği, dolayısıyla şikayetin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Satış bedelinin tüm icra masraflarını değil, paraya çevirme ve paylaştırma giderlerini geçmesi gerektiğinin hüküm altına alındığı, satış talebinden ihale tarihine kadarki paraya çevirme ve paylaştırma giderlerinin hesaplamada dikkate alınmasının gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.