Kayıt kabul davaları sonucunda mahkemece verilmiş olan kararların temyiz incelemesinin duruşmalı olarak değil, evrak üzerinden yapılacağı, 10 günlük yasal süreden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekeceği-
2004 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesinin birinci fıkrasıyla, iflasın açılması ile hukuk davalarının ikinci alacaklılar toplantısından 10 gün sonrasına kadar duracağı öngörülmüş olup, müflisin davalı olduğu hukuk davaları bakımından iflas idaresinin, alacaklıları incelerken, bu alacağı davalı (çekişmeli) alacak olarak sıra cetveline geçireceği, dava konusu alacağın, dolayısıyla davanın kabul edilip edilmeyeceği hakkındaki kararın, ikinci alacaklılar toplantısında verileceği, bir hukuk davasının kayıt kabul davasına dönüşmesinin, davalının iflas etmesine ve iflas idaresinin de davaya konu alacağı iflas masasına kabul etmemesine bağlı olduğu, ikinci alacaklılar toplantısında, alacak iflas masasına kesin olarak kayıt ve kabul edilmiş ise davanın konusuz kalacağı, alacak kısmen veya tamamen reddedilmiş ise davaya alacağın iflas masasına kayıt ve kabulü davası olarak devam edileceği, bu itibarla, eldeki dava bakımından bir değerlendirme yapılarak (kayıt kabul davasına dönüşüp dönüşmediği değerlendirilip dönüşmesi halinde o yönde yargılama yapılarak) varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekeceği-
Müflis şirket yetkilisinin aktif dava ehliyetinin bulunmadığı-
Alacağın masaya kabulü sonucunda davanın konusu kalmadığı, müflis bankanın faturadan kaynaklanan borcunu ödemeyerek bu davanın açılmasına sebebiyet vermesi nedeniyle yargılama giderlerinden ve maktu vekalet ücretinden sorumlu tutulmasında yasaya aykırılık bulunmadığı- İflas kararı verilmesiyle birlikte Fon'un talebi üzerine icra hukuk mahkemesince atanan iflas idare memurları, müflis bankanın yasal temsilcisi konumunda olup dava açılmasında kusurlarının bulunup bulunmamasının eldeki dava bakımından bir önem arzetmediği- 5411 sayılı Kanun'un 140 ıncı maddesi uyarınca faaliyet izni kaldırılan veya tasfiyeleri Fon eliyle yürütülen bankaların her türlü harçtan muaf olduğu, davalı müflis bankanın harçtan muaf olduğu gözden kaçırılarak yargılama giderleri içerisinde maktu harçtan sorumlu tutulmasının doğru olmadığı gibi davacıya iadesine karar verilen fazla harcın yeniden yargılama giderlerine dahil edilerek mükerrerliğe yol açacak şekilde davalıdan alınarak davacıya verilmesinin doğru olmadığı-
Yabancı para alacaklarının, iflâsın açıldığı tarihteki kur üzerinden Türk Lirasına çevrilerek iflâs masasına kaydı gerekeceği, bu kuralın, "iflâs alacaklıları arasındaki eşitlik ilkesi"nin doğal bir sonucu olduğu–
Çekin ibrazında ödenmek üzere düzenleneceği, çekte vade olmadığı, çekte keşide tarihinden başka bir tarih varsa bu çek geçersiz olacağı- Ancak çekin yazılı tarihten önce ibrazının geçersiz olduğu- Bu geçici madde yürürlüğe girdikten sonra hukukumuzda çekin vadeli olarak düzenlenmesine izin verildiği-
İİK. 235/I'deki dava açma süresinin, en son ilan tarihinden itibaren hesaplanması gerekeceği (Eğer; İİK. 166/II'de öngörülen gazetelerde ilan yapılmamışsa, süre söz konusu olmadan, davanın her zaman açılabileceği)–
İflasın kapanması taleplerinin, ihtisas mahkemelerinin görevleri arasında yer aldığı- Talep tarihinde ihtisas mahkemeleri yürürlükte olduğu anlaşılmakla ve iflas kararının daha önceden başka bir mahkemece verilmiş olması, iflasın kapanmasında ihtisas mahkemeleri dışında bir başka mahkemenin görevli olacağı anlamı taşımayacağından, mahkemece, görev ile ilgili dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usülden reddine karar verilmiş olmasında bir yanlışlık görülmediği-
İş mahkemesinde görülmekte olan, işçi alacaklarına yönelik dava sırasında, işverenin iflası halinde dahi, İİK'nun 194. maddesi uyarınca, davaya iş mahkemesinde devam edileceği- İşverenin, işçi alacaklarına ilişkin dava açılmadan önce, iflası halinde ise alacağın iflas masasına kaydedilmemesi durumunda, asliye ticaret mahkemesinde kayıt kabul davası olarak açılması gerektiği-
Davacı Banka'nın karşılıksız çıkma ihtimali bulunduğunu ileri sürdüğü çeklerden dolayı herhangi bir riskinin bulunmadığı, doğmamış ve doğma olasılığı bulunmayan bir sorumluluktan bahisle masaya alacak kaydı talebinde bulunamayacağı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.