Keşideci protesto edilmediği takdirde, hamilin, lehtar ve varsa cirantalara karşı müracaat hakkını kaybedeceği - Bonoda kefilin (aval verenin), hamile karşı borcun tamamından keşideci gibi sorumlu olduğu, kefilin takip edilebilmesi için, keşidecinin protesto edilmiş olmasına gerek bulunmadığı-
Kambiyo takibine konu edilen bononun zorunlu unsurlarından olan keşideci imzasının senette bulunmadığı, senedin ön yüzünde bulunan tek imzanın, keşideci şirketi temsilen değil, gerçek kişinin ismi yazılarak altına aval sıfatı ile atıldığı anlaşıldığından, bu hali bu hali ile takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olmadığından takibin İİK. mad. 170/a gereğince iptaline karar verilmesi gerektiği-
Senet metni dışına atılmış imzaların aval şerhi sayılmayacağının kabulü gerektiği-
Davaya konu senedin ihdas nedeni bölümünde nakden ibaresi bulunduğu halde, davacılarca bu senedin kiralamaya konu aracın teminatı olarak verildiği iddia olunduğundan çift taraflı talil olgusu gerçekleşmiş olduğu; çift taraflı talil halinde ispat yükü yer değiştirmeyeceği, bu durumda mahkemece ispat yükünün davacılarda olduğunun gözetilmesi gerekeceği-
Bono üzerinde adı geçen kişinin asıl borçlu olarak ismi yazılı bulunduğundan bonodan kaynaklanan borç nedeniyle sorumluluğunun söz konusu olduğu, bono metninde yer alan Limited Şirket ise asıl borçluya aval veren durumunda olup bono üzerindeki her iki imza asıl borçlu ile aval veren yönünden atılmış bulunduğundan, asıl borçlu durumunda bulunan ihtiyati hacze itiraz eden gerçek kişinin itirazının reddedilmesi gerekirken mahkemece imzaların kaşe üzerinde bulunması hususu yanlış değerlendirilerek ihtiyati hacze itirazın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı-
12. HD. 09.11.2010 T. E: 14016, K: 26456-
Takibin iptali talebine ve zaman aşımı itirazı talebine ilişkin somut uyuşmazlıkta; bononun ıslak imza ile imzalanmaması, kaşe imza ile imzalanması halinde kaşe basılan belgenin kambiyo vasfında sayılamayacağı ve alacaklının bono vasfında olmayan belge ile kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapamayacağına göre ilk derece mahkemesince İİK’nın 170/a maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilmesinin hukuka uygun olacağı-
Kefalet sözleşmesinin geçerliği bakımından eşin rızasının aranması yönündeki düzenlemenin aval veren hakkında uygulanamayacağı-
Senedin, keşideci bölümünde, şirket temsilcisinin (aynı kişinin) elinden çıkmış iki imzasının bulunması halinde ve imzalayanın şirket temsilcisi olması durumunda, imzalardan şirket kaşesi üzerine atılanın şirket adına, açığa atılan diğer imzanın da, imza sahibinin şahsı adına atılmış olduğunun kabulünün zorunlu olduğu, her iki imzanın kaşe dışında olması halinde de, birisinin şirket adına, diğerinin de aval olarak atıldığının kabulü gerekeceği, zira, senetteki borçtan sorumlu olmak için, keşidecinin tek imzası yeterli olup; birden fazla imza atılmasına gerek bulunmadığı-
Hamilin keşideciye ve onun lehine aval verene karşı ihtiyati haciz isteyebilmesi için, bononun vadesinin gelmesinin gerekli ve yeterli olduğu- Bu durumda kefil hanesinde isim ve imzası bulunanların da aval veren sıfatına sahip oldukları gözetilerek, bu borçlu yönünden de talebin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.