Keşidecinin bono üzerine atacağı tek imzanın yeterli olup, bononun ön yüzüne ikinci imzanın atılması zorunluluğu bulunmadığından, bunun “aval” olarak değerlendirilmesi gerekeceği-
Davanın dayandığı senetteki, "asil tarafından vadesinin sonunda bu meblağ verilmediği takdirde ödemeye borçluyum" şeklindeki kayıt ile imza edilen kefalet şerhi ancak aval ile ifade edilebileceğinden zincirleme kefalet hükümlerine tabi olacağı-
Mahkemece, borçlunun, bonoda aval veren olduğundan, takip edilebilmesi için protesto çekilmesine gerek olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiğinin görüldüğü, mahkemece, borçlunun senedin protesto edilmesi gerektiğine ilişkin şikayeti dışında sair itiraz ve şikayetleri incelenmeksizin ve herhangi bir değerlendirmeye yer verilmeksizin sair itiraz ve şikayetlerini de kapsar biçimde “davanın reddi” yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Dava konusu çekin ön yüzünde davacının el yazısı ile yazıldığı kendi kabulünde olan isim ve ''avalimdir'' ifadeleri ve ayrıca davacının TC kimlik numarası yazılı olduğundan; davalının keşideci şirket ile birlikte davacı aleyhine de takibe girişmesi haksız ise de kötüniyetli sayılamayacağından kötüniyet tazminatına hükmedilmemesi gerekeceği-
Keşideci borçlunun, lehtara karşı ileri sürebileceği şahsi def’ilerini iyi niyetli hamile karşı ileri süremeyeceğinden, takibin iptali isteminin reddi gerekeceği-
Taraflar arasında aksine bir sözleşme olmadığı hallerde, çeklere dayanan takiplerde, alacaklının 3095 sayılı Kanunun 2. maddesi uyarınca faiz olarak avans oranını talep edebileceği-
Aval verenin, kimin için taahhüt altına girmişse, tıpkı onun gibi sorumlu olduğu; takip konusu bonoların keşideci adına tek imza atılarak düzenlenmiş olmaları halinde bunlardan şirket sorumlu olmayacağından, bu durumda keşideci şirket adına aval vermiş olan kimsenin de, senet bedelinden dolayı sorumlu tutulamayacağı-
Borçlu aval verenin borca itirazından sonra, haciz işlemi sırasında ödeme taahhüdünde bulunması icra mahkemesi nezdinde yapmış olduğu borca itirazı hükümsüz kılmayacağı, mahkemece itirazın incelenip sonuca bağlanması gerekeceği-
Somut olayda sanığın ciranta olarak borçlu sıfatıyla hakkında yapılan takip esnasında 20/12/2018 tarihli taahhütnamede takip çıkışına %10 oranında çek tazminatı dahil edilerek vekâlet ücreti, tahsil harcı, işleyen ve işleyecek faiz hesabı yapılmış olduğu anlaşılmakla, kanun hükmünde yer almayan cirantaların çek tazminatından sorumlu olmayacağı gözetilmeden verilen mahkumiyet kararının isabetli olmadığı-
Avalistin diğer avalistlere rücu hakkının olmadığı, avalistin ödediği meblağın tamamını lehine aval verdiği kimseden isteyebileceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.