Davacının gündem maddelerinin görüşülmesinden önce gündeme muhalefet ettiği, ancak karardan sonra tutanağa geçirilen bir muhalefetinin bulunmadığı, oylamadan önce yapılan ve tutanağa geçirilen muhalefetin gündeme ilişkin muhalefet olup iptal talep edebilmek için kararın oylanmasından sonra olumsuz oy kullananın muhalefetini tutanağa şerh etmesi gerektiği, bu sebeple söz konusu iki maddede karardan sonra tutanağa usulüne uygun şerh edilmiş muhalefet bulunmadığından İlk Derece Mahkemesince iptal kararı verilmesinin hatalı olduğu- Yönetim kurulu üyesinin ibrasına ilişkin genel kurul maddesine, davacının olumsuz oy kullandığı ve usulüne uygun olarak muhalefet şerhini tutanağa geçirdiği, bilançonun onaylanmasına ilişkin kararın aksine açıklık bulunmadığı takdirde yönetim kurulunun yöneticilerin ibrası sonucunu doğurduğu- Genel kurulda 3 numaralı gündem maddesi ile davalı şirketin finansal tablolarının onaylandığı, davacının gerek maddeye muhalefet şerhinde gerekse dava dilekçesinde soyut beyanlarla yönetim kurulunun ibrasının kanuna ve dürüstlük kuralına aykırı olduğunu belirttiği somut bir gerekçe göstermediği, davacı anılan genel kurul kararının iptalini gerektirir kanuna ve dürüstlük kuralına aykırılığı ispat edemediğinden bu maddenin iptaline ilişkin kararın da hatalı olduğu- G.in 5 inci maddesinin kâr payı dağıtımına ilişkin olduğu, davacının olumsuz oyuna karşılık yeterli oy çokluğu ile karara bağlandığı, davacının karardan sonra usulüne uygun muhalefetini toplantı tutanağına geçirdiği, sermaye şirketlerinin esas gayesinin kâr elde ederek ortaklarına kâr payı dağıtmak olduğu, kanuni yedek akçeler ayrıldıktan sonra kalan kârın dağıtılmamasına ihtiyari yedek akçe olarak tutulmasına genel kurulca karar verilebileceği, ancak kârın dağıtılmayarak ihtiyari yedek akçe olarak tutulması için bunun gerekçesinin açıklanması gerektiği halde genel kurulda kârın dağıtılmamasına ilişkin her hangi bir gerekçenin belirtilmeyip dürüstlük kuralına uyarlık bulunmadığından bu maddenin iptaline ilişkin karar esas itibarıyla doğru olduğu- G.in 6 ncı maddesinin ise (dava dilekçesinde 7 nci madde olarak geçtiği) yeni yönetim kurulunun seçimine ilişkin olduğu, davacı bu maddenin de iptalini talep etmiş ise de İlk Derece Mahkemesince gerekçesi belirtilmeden genel ifade ile talebin reddedildiği, ancak bu husus istinaf sebebi yapılmadığından ve madde usulüne uygun oy çokluğu ile karara bağlanıp iptalini gerektirir resen gözetilmesi gereken bir sebep bulunmadığı anlaşıldığından bu hususun inceleme konusu yapılmadığı, gündemin 7 nci maddesinin yönetim kurulu üyelerine ödenecek ücrete ilişkin olduğu, maddenin iptaline ilişkin istemin reddedildiği, ancak davacı tarafça istinafa başvurulmadığından ve re'sen gözetilmesi gereken sebep bulunmadığından inceleme konusu yapılmadığı, sonuç olarak genel kurulda alınan 2 ve 3 numaralı kararlara ilişkin usulüne uygun ve toplantı tutanağına geçirilmiş bir muhalefet bulunmadığından bu maddelerin iptali talebinin reddine karar verilmesi gerektiği- Karşı oy olarak "genel kurul toplantılarında 'peşin muhalefet olmaz' şeklindeki görüşe iştirak etmekle birlikte, oylama sırasında karara muhalif kalındığının tutanağa geçirilmiş olması halinde iptal davası açma koşulunun yerine getirilmiş olduğu ve muhalif üyenin ayrıca hangi gerekçeyle karara muhalif kaldığını tutanağa geçirmesi gerekmediği" belirtilse de bu görüşün kabul edilmediği-
Kooperatifçe tasfiye kararı alınmış ise de kooperatifin tüm organları faaliyette olup, alınmış olan kararlar kooperatifin tasfiyesi ile ilgili yapılacak olan giderlere yönelik olması, mahiyeti itibari ile kamu düzenini ilgilendiren hususlardan olmaması ve iptal edilebilir nitelikte bulunmaları nedeni ile alınan genel kurul kararlarının mutlakla butlanla batıl olduğunun tespitine ilişkin davanın 1163 s. Koop. K. mad. 53 uyarınca 1 aylık yasal süre içerisinde açılması gerektiği-
Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davası-
Taraflar arasındaki kooperatif genel kurul kararının mutlak butlanla batıl olduğunun tesbiti davası-
Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davası-
Dava, kooperatif üyesinin çıkma payına ilişkin itirazın iptali istemine ilişkin olup, dosya kapsamından bozma öncesi mahkemece hükme esas alınan raporda davacı ödemesinin .. TL olduğunun kabulü ile çıkma payı alacağı ve faizinin bu bedel üzerinden hesaplandığı, davacı tarafça da kararın temyiz edilmediği sabittir. Bu durumda aidat miktarı konusunda davalı açısından usuli kazanılmış hak doğmuştur.
Bilançonun onaylanması hakkındaki müzakerenin çoğunluğun veya şirket sermayesinin onda birine sahip olan azlığın istemi üzerine bir ay sonraya bırakılacağı- Bu ertelemeden sonra müzakerenin ikinci kez ertelenmesini isteyebilmek için bilançonun itiraza uğrayan noktaları hakkında gereken açıklamanın yapılmamış olmasının zorunlu olduğu- Eğer açıklama yapılmışsa, bu açıklamanın erteleme isteyenin nezdinde yeterli ve tatminkar bulunmasının gerekmeyeceği- Davacı ortağın azlık hakkına dayanarak diğer yasal başvuru yollarını kullanması ve şirket kayıtlarının gerçeğe uygunluğunun ortaya çıkmasını sağlaması gerekeceği-
Vesayet altına alınmış bir ortağın vasisi sıfatıyla yönetim kurulu üyesinin ibra oylamasında vesayeten oy kullanıp kullanmayacağı-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Kooperatiften ayrılan ortağın, ödemiş olduğu aidatın tamamını değil ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanacak olan masraf hissesi düşüldükten sonra bakiyesinin iadesini talep hakkı bulunduğu; bilançonun genel kurulca kabulü suretiyle kesinleşmesinden itibaren bir ay geçtikten sonra bu hakkın talep edilebileceği- Kooperatiften ihraç veya istifa neticesi ayrılan bir ortak sadece ödemelerinin istirdadını talep edebileceği, genel kurul kararları gereğince davacıların sermayelerine yapılan bu eklemelerin davacı ödemesi olarak kabulü ve çıkma payı hesabında dikkate alınmasının mümkün olmadığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.