8. HD. 30.03.2017 T. E: 1246, K: 4767-
Somut olayda takip konusu alacağa ilişkin 10.11.2015 tarihli satış vaadi sözleşmesinin resmi şekilde yapılmadığı için geçerli kabul edilemeyeceği- Bu durumda adi şekilde yapılmış ve geçersiz olan 10.11.2015 tarihli taşınmaz satım sözleşmesine bağlı olarak kararlaştırılan cezai şarta ait hükümler de geçersiz olduğundan cezai şarta ilişkin takip konusu alacağın da gerçek bir alacak olduğundan bahsedilemeyeceği- Bu durumda eldeki davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği-
Evlat Edinme
Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemi-
AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARARI FOKAS/TÜRKİYE DAVASI
Küçüklerin gelecekte evlat edindirme hizmetlerinden yararlandırılacağı ileri sürülerek TMK 309.madde kapsamında anne rızasının tespiti, olmadığı takdirde TMK’nin 311. maddesindeki sebepler ile annesinin evlat edinmede rızasının aranmamasına karar verilmesi istemi-
İlk Derece Mahkemesi kararının kısmen istinaf edildiği ve talebin Bölge Adliye Mahkemesince kısmen kabul edildiği durumda dahi, öncelikle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi halinde de yeniden tüm talepler bakımından hüküm kurulması gerekirken; kararın evlat edinmeye yönelik kısmının istinaf edilmemesi sonuca etkili olmadığı halde Bölge Adliye Mahkemesi tarafından usule ve yasal düzenlemelere aykırı şekilde, İlk Derece Mahkemesi kararının yalnızca kişisel ilişki tesisine yönelik kısmının kaldırılmasına karar verilmesinin ve ilgili bölüm yönünden hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
“Kayıt düzeltilmesi” davalarında husumet–
Evlat edinen ile evlat edinilenin yaş farkının (18) evlat edinmeye engel mahiyette olduğu-
Davacı vekili, ana ve babanın küçüğe karşı özen yükümlülüğünü yerine getirmediğini ileri sürerek bu yasal sebep nedeniyle evlat edinmede ana ve babanın rızasının aranmamasına karar verilmesini istediğine göre, dava sonucunda verilecek hüküm, çocuğun haklarına etkili olacağı gibi, doğuracağı sonuçlar bakımından ana ve babanın haklarına da etkili olacağı, bu bakımdan davada çocuk üzerinde velayet hakkına sahip anaya husumetin yöneltilmesi, dava dilekçesi ve duruşma gününün anaya usulüne uygun olarak tebliği, göstermesi halinde delillerinin toplanması ve tüm delilleri birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.