İhtar dönemi içinde açılan -ve evden ayrı yaşayan eşin ayrı yaşama hakkını tesbit eden- nafaka davası sonucunda alınan «nafaka kararı» davalıya ihtara uymama hakkı verir mi? Yapılan daveti geçersiz kılar mı?
İhtar istek tarihinden iki ay öncesinden alınmış bir nafaka ka-rarının, ihtara etki yapamayacağı–
Dinlenen davacı tanıklarının bir kısmının sözlerinin, MK.166/I’de öngörülen «evlilik birliğinin temelinden sarsılma» durumunu belirtme-miş ve bir kısmının ise sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak bulunması halinde, boşanma kararı verilemeyeceği–
Limited şirketin ihyası istemi-
Affedilen veya hoşgörüyle karşılanan olaylara dayanılarak boşanma kararı verilemeyeceği- Fiili ayrılığın tek başına boşanma nedeni olmadığı-
İhtar gönderilen eşin açtığı boşanma davasının sırf ihtarı geçersiz hale getirmek için açılıp açılmadığı değerlendirilmeden, açılan terk sebebiyle boşanma davasının reddine karar verilmeyeceği–
Boşanma - Mal Rejiminin Tasfiyesi
Bağımsız konut temin edilmemiş olması nedeniyle ayrı yaşamakta haklılık iddiası ile açılan tedbir nafakası ile ilgili talebin eve dön ihtarının tebliğ tarihi olan 10.3.2007 tarihine kadar kısmen kabul edilmesinin usul ve yasaya uygun olacağı-
Kocasının gönderdiği ihtar kararını alan ve bir aylık sürenin bitmesinden önce, kocasına karşı boşanma davası açarak ihtar kararına uymayan kadının “dürüstlük kuralı”na aykırı davranmış sayılacağı–
Terk sebebine dayanan boşanma davasında verilen tarafların boşanmalarına ilişkin hüküm, kesinleşmiş ve zina sebebine dayanarak açılan sonraki davadaki boşanma talebinin esası konusuz kalmış olup davanın konusuz kalması sebebiyle esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmasa bile, davacı davanın açıldığı tarih itibarıyla dava açmakta haklı ise, lehine vekalet ücreti dahil yargılama giderleri takdir edilmesi gerekeceği- Ergin olmayan çocuk için, annesinin “zina” eylemine dayanan manevi tazminat isteği ve ergin olan diğer çocuğun aynı gerekçe ve sebebe dayanan manevi tazminat isteğini inceleme görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu; davaya esasen asliye mahkemesince “aile mahkemesi” sıfatıyla bakıldığına göre, bu taleple ilgili nispi peşin harç noksanlığının tamamlanması halinde ayırma kararı verilerek ayrı bir esasa kaydedilip, davaya asliye hukuk mahkemesi olarak bakılması gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.