Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı açılan davalarda zamanaşımı ve hak düşürücü süre söz konusu değil ise de; mirasbırakanın öldüğü 1991 yılından davanın açıldığı tarihe kadarki süre boyunca dava açılmamasının Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesi hükmüyle bağdaşmadığı, çekişmeye konu taşınmazlar yönünden davanın reddine karar verileceği-
İhtar kararının davalıya tebliğinden sonra, iki aylık süre geçmedikçe boşanma davası açılamayacağı–
Terk nedeniyle açılan boşanma davalarında, ihtarın yapılması sonuç doğurucu nitelikte olmadığından temyiz edilemeyeceği-
Kadının, MK.nun 186 uyarınca «bağımsız bir ev hazırlanmasını» kocasından isteyebileceği ve bu isteğinin yerine getirilmemesi halinde, «terk» nedeniyle boşanma davacı açabileceği–
Nikahtan sonra, tarafların fiilen birleşmemelerinin, kocanın nafaka yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağı–
Aldatma, hile hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davada, öncelikle taşınmazın değerinin tespiti ile harcın tamamlatılması, terekenin el birliği mülkiyetinde olduğu gözetilerek taraf teşkilinin sağlanması tüm kayıtlar eksiksiz bir şekilde getirtilerek sonuca gidilmesi gerekeceği-
Terke dayalı boşanma davası açılabilmesi için ayrılığın en az dört ay sürmesi, ihtardan sonra da iki aylık süre geçirildikten sonra dava açılması gerektiği-
İhtar dönemi içinde açılan -ve evden ayrı yaşayan eşin ayrı yaşama hakkını tesbit eden- nafaka davası sonucunda alınan «nafaka kararı» davalıya ihtara uymama hakkı verir mi? Yapılan daveti geçersiz kılar mı?

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.