Kiralananın niteliğine göre hasılat (ürün) kirası söz konusu olup Türk Borçlar Kanunu'nun 362/2. maddesi gereğince, davalı kiracıya 60 günlük ödeme süresini içeren ödeme emrinin tebliğ edilmesi gerekirken otuz gün ödeme süreli ödeme emri düzenlenmiş ve tebliğ edilmiş olduğundan bu ödeme emrinin temerrüde esas teşkil etmeyeceği, bu nedenle tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Alacaklının takip talebine eklediği belgenin para borcuna veya teminat verilmesine dair ilam olması halinde icra memurunun borçluya örnek 4-5 nolu icra emri tebliğ etmesi yasal zorunluluk olduğundan İcra müdürünün alacaklının talebi üzerine ya da kendiliğinden ilamsız icra takiplerine ilişkin ödeme emri göndermesinin yasanın emredici hükmüne aykırılık teşkil edeceği, borçluya örnek 4-5 icra emri gönderilmesi yerine adi kiraya ve hasılat kiralarına ilişkin örnek 13 ödeme emri gönderilemeyeceği-
“Yazılı kira sözleşmesinin bir örneğinin (fotokopisinin) takip talebine eklenmediğine” ilişkin iddianın “şikayet” niteliğinde olup, 7 günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması gerekeceği –İİK’nun 269/d maddesinde aynı Kanun’un 58 ve 61. maddelerine atıfta bulunulmamış olduğundan, “takip talebi ile birlikte icra müdürlüğüne sunulan kira sözleşmesi örneğinin ayrıca ödeme emri ekinde borçluya tebliğ edileceği” yönünde bir hüküm bulunmadığından, borçluya takip dayanağı sözleşme örneğinin ödeme emri ekinde tebliğ edilmemesinin yasaya aykırı bulunmadığı-
Dava 6100 sayılı HMK'nun yürürlüğe girmesinden sonra açıldığından ve uyuşmazlık da kira ilişkisinden kaynaklandığına göre görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu-
Tahliye davasında, gerekçeli kararın usulsüz tebliğ edildiğine dayanılarak öğrenme tarihinden itibaren süresinde temyiz yoluna başvurulmamış, bu durumda borçlu, usulsüz olduğunu iddia ettiği ödeme emrine dayalı olarak verilen tahliye kararını kabullenmiş ve usulsüz tebligat şikayetinde mevcut olan hukuki yararını, tahliye kararını öğrenme tarihinden itibaren yasal süre içinde temyiz etmemekle ortadan kaldırmış olduğundan, mahkemece, borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekeceği-
Menfi tespit davasına bakan mahkemenin, borçlu kiracının talebi üzerine teminat karşılığında tahliye kararının icrasının durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verebileceği-
İİK. 269d'de, İİK. 58'e atıf yapılmamış olduğundan, "örnek: 13 ödeme emri" ekinde, takip dayanağı kira sözleşmesinin bir örneğinin de borçlu-kiracıya gönderilmesine gerek bulunmadığı–
İşletme ruhsatı olmadan fabrikanın kiraya verilmesinin "hasılat kirası" olmayacağı–
Alacaklının kira alacağının tahsili amacıyla tahliye talepli başlattığı ilamsız icra takibinde -05.07.2014 tarihli 900,00TL, 05.08.2014 tarihli 900,00TL ile ekli kira sözleşmesi içeriğine göre bakiye kalan 1.456,00TL- kira alacağının ve borçlunun tahliyesinin talep ettiği, borçlunun ödeme emrine itiraz etmediği, alacaklı vekilinin icra mahkemesine başvurarak borçlunun 1800 TL ödediğini, bakiye kalan kira alacağının ödemediğini ve borçlunun temerrüde düştüğünü ileri sürerek kiralanandan tahliyesini talep ettiği uyuşmazlıkta, borçlu kiracının, süresi içinde ödeme emrine itiraz etmediği için, ödeme emri ile istenen kira borcu kesinleştiğinden, İİK. 269/a uyarınca, icra mahkemesince 30 günlük ihtar müddeti içinde takipte kesinleşen kira borcunun ödenip ödenmediğinin incelenmesi gerektiği- "Borçlu ödeme emrine itiraz etmese bile, icra mahkemesinde ödeme emri tebliğinden önceki ödemeleri ileri sürebileceği, icra mahkemesinin ihtarın haklı olup olmadığını inceleyebileceği, bu nedenle ödeme emri tebliğinden önce kira borcunun ödenip ödenmediğinin araştırılması gerektiği" gerekçesiyle direnme kararının ilave gerekçeler ile bozulması gerektiği şeklindeki görüşün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.