3. kişi durumundaki bankanın, borçlunun mevduatına haciz konulduğunun kendisine “doğrudan doğruya haciz yazısı” veya “haciz ihbarnamesi” gönderilerek haczedilmesi halinde “haciz konulan mevduat üzerinde bankanın hapis ve rehin hakkı ile takas ve mahsup haklarının bulunduğunu” bildirmesinin “istihkak iddiası” niteliğinde olduğu, bu durumda icra müdürlüğünce İİK.’nun 99. maddesine göre işlem yapılması gerekeceği, “hesaptaki paranın derhal icra dosyasına gönderilmesi” nin bankaya bildirilemeyeceği -
Akit tablosunda yer alan 3 aylık süre, faiz ödenmeden geçecek zamanı ifade etmekte olup, bu dönemin geçmesinden sonra talep tarihine kadar ana para ve eklentilerinin ödenmesi halinde ipoteğin kaldırılmasına karar verilebileceği-
Karz hukuki ilişkisine dayalı olarak talepte bulunan davacının bu isteminin davalı tarafından kabul edilmeyerek «gönderilen paranın kira alacağına karşılık gönderildiğini» belirterek gerekçeli inkârda bulunması halinde, karz hukuki ilişkisinin varlığını davacının yasal delillerle kanıtlaması gerekeceği–
‘5 ay vadeli ve faizsiz olarak’ kurulmuş olan ipoteklerde, ipotek akit tablosunda belirtilen ‘5 aylık vade’ sözcüklerinin faiz ödemeden geçecek zamanı ifade etmekte olduğu, bu dönemin geçmesinden sonra talep tarihine kadar anapara ve eklentilerinin ödenmesi halinde ipoteğin kaldırılması gerekeceği–
Karz akdine dayalı alacak istemi-
Kesin borç (karz) ipoteklerinde, alacaklının ipoteğin kaldırılması (fekki) için anapara dışında takip masrafları ile geçmiş günler faizlerinin de ödenmesini isteyebileceği–
"Üst sınır ipoteği" olarak kurulmuş olan ipoteklerin, ipotek akit tablosunda "ipoteğin, borcun eklentilerini de kapsayacağı" (faiz, gider vergisi gibi eklentilerin de ana paraya ekleneceği) öngörülmüş dahi olsa, ipotek veren kişilerin sorumluluğunun yine limitle sınırlı olacağı–
Parasız veyahut ayda posta idaresine muayyen bir para vermek üzere posta işlerinin naklini taahhüt etmenin ticari muamele olduğu-
İİK.nun 45.maddesinin, asıl borçlu için getirilmiş bir kural olup, kefiller hakkında uygulanmayacağı, alacağın rehin tutarı ile karşılanamayacağının anlaşılması ve bunun belirgin olması durumunda tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile haciz yolu ile takip yapılmasında usulsüzlüğün bulunmadığı,kredi sözleşmesinin müteselsil kefilleri kendi kefaletlerinin teminatı olarak ipotek vermişler ise haklarında öncelikle İİK.nun 45.maddesinde öngörülen rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılması zorunluluğunun olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.