Davalı bankanın davacıya kullandırmış olduğu ticari kredi nedeniyle komisyon ücreti, kredi tahsis ücreti gibi giderleri sözleşme hükümlerine dahil etmesinin ticari kredi sözleşmesinin niteliği göz önüne alındığında genel işlem koşullarına aykırılık teşkil etmediği- Dava konusu kredi sözleşmesinde erken ödemeye dair düzenlemelere yer verilmediği, ticari krediler bakımından erken ifa halinde indirim talep edilmesini gerekli kılan bir düzenleme veya adet bulunmadığından esasında erken ifa halinin kredi borçlusunun lehine bir durum olduğu, diğer bankaların benzer türdeki kredi sözleşmelerinde erken kapama ücreti ve dosya masrafının benzer olduğu, fahiş olmadığı, davacının "kesinti oranlarının fahiş olduğuna" dair bir itirazının da bulunmadığı, alacaklı banka tarafından tek sefer de kesinti yapabileceği gibi, zamana bölmek suretiyle masraf adı altında alacağını tahsil edebileceği, önemli olanın mükerrer ve fahiş oranda kesinti yapılmaması olduğu anlaşıldığından, banka uygulmasının yerinde olduğu-
Dava, SPK mevzuatına ve yasalara aykırı işlemlerle davacı aleyhine haksız olarak komisyon ücreti tahakkuk ettirildiği iddiasına dayalı istirdat istemine ilişkin olup; dosyaya ibraz edilen ve kısmi bir ödemenin hesabına iade edilmesi talebini içeren, davacı tarafından imzalı ibraname başlıklı belgenin, zararın bir miktarının karşılanacağı yönünde bir irade birleşmesi olarak kabul edilmesinin doğru olmadığı, ayrıca komisyon bedelinin olması gerekenden fazla alınmasının da söz konusu olmadığı-
Diistribütörlük sözleşmesinin haklı nedenle feshine dayalı tazminat istemine ilişkin davada, aynı bölgede başkalarına distribütörlük ve bayilikler verilip verilmediğine ilişkin hususların araştırılarak bu durumun sözleşmeye aykırılık teşkil edip etmediği ve haklı nedenle fesih oluşturup oluşturmayacağının değerlendirilmesi gerektiği-
Borçluların dava dilekçesinde inkâr tazminatı talebinin bulunması ve borca itirazlarının kısmen kabul edilmiş olması halinde, İİK.'nun 169/a-VI maddesi uyarınca, borçluların itirazlarında haklı çıktıkları miktar üzerinden borçlular lehine inkâr tazminatına karar verilmesi gerekeceği-
İtirazın iptali davası-
Çek tazminatının ancak keşideci borçludan istenebileceği-
İtirazın iptali davası-
İsbat yükü kendisine düşmediği halde, isbatın kendisine ait olduğunu sanarak karşı tarafa yemin teklifinde bulunanın bu teklifinin bağlayıcı bir sonuç doğurmayacağı- (İsbat yükü kendisine düşmeyen tarafa verdirilen yeminin hukuki sonuç doğurmayacağı)–
19. HD. 19.12.2019 T. E: 2018/845, K: 5621-
HMK.nın 200.maddesindeki sınırlamalar dikkate alındığında davacı dava dilekçesinde vs. deliller sözcüğünü kullanmakla yemin deliline de dayandığı kabul edilerek davacının davalıya yemin teklif etme hakkı bulunduğu hatırlatılıp hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.