Üzerinde halen Büyükşehir Belediyesi’ne ait itfaiye binasının bulunan taşınmazın ilçe belediyesine devri gereken yapılar kapsamında olmadığı- Tapu iptali ve tescil; birleştirilen dava elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkin davada, hükümde keşif sonrası alınan fen bilirkişisi raporundaki krokiye atıf yapılmadığı gibi; yıkılacak bölümlerin de belirtilmediği görüldüğünden, hükmün bu hali ile infaza elverişli olmadığı- Yıkım bedelinin infaz aşamasını ilgilendirdiğinden, yıkım bedeline hükmedilmemesi gerektiği-
Tapu kayıtlarında yapılacak intikallerin tarafların tapu memuru huzurundaki takrirleri ya da mahkeme kararı ile mümkün olacağı, bu konudaki tahkim şartının geçerli olmayacağı–
Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteği-
Mirasbırakanın eşinin 1976 yılında öldüğü, o tarihten sonra ölünceye kadar mirasbırakana davalıların baktığı, murisin son iki yılını sağlık problemleri yaşayarak geçirdiği ve bu süre zarfında da her ihtiyacı ve tedavisi ile davalıların ilgilendikleri, mirasbırakanın yapmış olduğu temlikle ilgili olarak gerçek amaç ve iradesinin mirasçıdan mal kaçırmak olmadığının kabulü gerekeceği-
İhalenin feshini isteyen şikayetçi üçüncü kişi, ihaleye konu taşınmaza tapu iptal ve tescil davası sonucunda malik olan ve tapuya İİK'nun 150/c maddesine ilişkin şerh düşüldükten sonra adına tescil edilen malik konumunda olup, şikayet dilekçesinde yurt dışında yaşadığını, satış ilanı tebligatının güncel adresine tebliğ edilmediğini ileri sürerek ihalenin feshi isteminde bulunduğu, tapu sicil müdürlüğü kayıtlarında bulunan yurt içi adresine tebliğe çıkarılan icra emrinin ve kıymet taktir raporunun tanınmadığı gerekçesi ile bila tebliğ iade edilmesi üzerine satış ilanının aynı adrese TK’ nun 35. maddesine göre tebliğ edildiği, şikayet dilekçesinde ve vekilinin vekaletnamesinde de yurt içinde bir adresin gösterilmediği anlaşıldığından, ihalenin feshine ilişkin istemin dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği-
4721 sayılı TMK'nun 705. maddesi ve Hukuk Genel Kurulu'nun kararı gereğince haciz tarihinde takipte taraf olmayan 3. kişi adına kayıtlı olan taşınmazın, borçlunun borcu için haczi mümkün bulunmadığından, somut olayda; satışa esas alınan kıymet takdirine esas haczin tapu sicil müdürlüğünce kaldırılan hacze ilişkin olduğu ve son hacze ilişkin yeniden kıymet takdiri yapılmadığı anlaşılmakla kaldırılan hacze dayalı kıymet takdiri esas alınarak ihalenin yapılması usulsüz olduğu gibi, taşınmazın satışa esas son haciz tarihinde borçlu adına tapuda kayıtlı olmadığı, takibin ve kaldırılan diğer tüm hacizlerin tarihlerinin tapu iptal tescil kararının kesinleşme tarihinden sonra olduğu da görülmekle, taşınmaz şikayetçi 3. kişi adına tapuda kayıtlı iken konulan son haciz ile de ihalenin yapılmasının usulsüz olduğu,
Taraflar arasında görülen katkı payına ilişkin davada, her eşin ayrı ayrı yapabilecekleri tasarruf miktarı­nın tespit edilmesi, toplam tasarruf miktarı karşısında davacının yapabileceği tasarruf oranının belirlenmesi, bulunan bu oran ta­şınmazın dava tarihindeki değeri ile çarpılarak katkı payı alaca­ğının hesaplanması gerekeceği-
8. HD. 21.03.2018 T. E: 2015/21751, K: 9762-
6. HD. 20.01.2022 T. E: 2021/6329, K: 522-
Davacının kız çocuğu davalının ise erkek çocuğu olduğu, resmi akitteki değer ile gerçek değer arasında açık ve fahiş fark bulunduğu, taşınmazların satışından elde edilen bedelin murisin eşi adına kayıtlı başka bir taşınmaz için harcandığı yönündeki savunma satış tarihleri ile anılan taşınmazın satın alındığı tarih karşılaştırıldığında samimi bulunmadığı gözetildiğinde davalıya yapılan temlikin bedelsiz olduğunun anlaşıldığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.