Muris muvazaası iddialarına karşı murisin sağlığında mirasını paylaştırma amacıyla hareket etmiş olduğunun savunulması karşısında, murisin bütün mal varlığının tespit edilmesinin gerektiği, gerçekleştirdiği bütün kazandırmaların dikkate alınmasının gerektiği ve giderek mirasçılardan mal kaçırma niyetinin olup olmadığının araştırılmasının gerektiği-
8. HD. 21.11.2024 T. E: 2023/613, K: 6754
Satıştan sonra alıcı ve satıcı tarafından davacıya kanuni anlamda bir bildirimde bulunmadığından davanın süresinde açıldığının kabulü gerekeceği-
Davacı tapu iptali değil sadece tescil davası açmışsa da; Yargıtay’ın yerleşmiş ve kurallaşmış uygulamalarına göre, tescil isteği tapu sicilinde mevcut eski kaydın iptali isteğini de kapsadığı gözetilerek, davacının ayrıca tapu kaydının iptalini de dava etmesine gerek olmayacağı-
Davanın, şufalı payın iptal ve tescili isteğine ilişkin olduğu, şufalı payın ilişkin olduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin tasarrufundaki yeri ve ona tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında o yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda pay satışı şeklinde yapılan işlem nedeniyle şuf’a hakkını kullanmasının, M.K.’nun 2. maddesinde yer alan objektif iyi niyet kuralı ile bağdaşmayacağı, savunmasının tevsiinin bu gibi durumlarda söz konusu olmadığı, davacının taksim anlaşmasına uygun biçimde payı karşılığı intifaına bırakılan kesimi taksim tarihinden beri bağımsız olarak tasarruf ettiği, bu fiili durum karşısında taşınmazda müşterek kullanma durumunun bozulduğu artık şufa hakkının amaçsal yönden kullanılmasına gerek olmadığının kabulünün icap edeceği-
Her bir istek hakkında taraflara yüklenen borç ve tanınan hakları sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde göstermesi ve infaza imkan sağlayacak içerikte bulunmasının zorunlu olduğu- Davanın sağ kalan eş tarafından açıldığı, miras bırakanın veraset ilamına göre sağ kalan eşin miras payı 1/2 olduğu ve bu pay üzerinden, dava devam ederken ölen eşin mirasçıları olan davacıların mirasçılık belgesindeki miras payları oranında tapu iptali ve tescile hükmedilmesi ve kalan payların kayıt maliki olan davalı üzerinde bırakılması gerekirken yazılı şekilde HMK. mad. 297/2. hükmüne aykırı olarak, infazı mümkün olmayan şüphe ve tereddüt uyandıracak şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Davaya ve itiraza konu ödeme emrinin davalının (borçlunun) şikayeti üzerine İcra Hukuk Mahkemesi'nce iptal edilmesi nedeniyle dava konusuz kaldığından mahkemece karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm tesisinin gerekeceği-
Yolsuz tescile dayanarak ayni hak iktisap eden üçüncü kişinin iyiniyetli olup olmadığının belirlenmesi için; tescilin yolsuz olduğunu üçüncü kişinin genel hayat tecrübelerine göre ve hayatın doğal akışına göre bilebilecek durumda olup olmadığının, taşınmazı devralanın (satın alanın) üçüncü kişiyle akrabalık ilişkisinin bulunup bulunmadığının, taşınmazın değerinin çok altında satılmış olup olmadığının, tarafların ayni yerde ikamet edip etmediğinin vb. araştırılması gerekeceği-
Kooperatif üyelik hakkına dayalı tapu iptal ve tescil istemi-
Tapu iptal ve tescil isteği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.