Muris muvazaasının, tanık dahil her türlü kanıtla ispat edilebileceği–
Hükmüne uyulan bozma ilamında davacının dava konusu ettiği payı yönünden davanın HMK 150. maddesi (HUMK 409. maddesi) gereğince işlemden kaldırılmasına ve sonuçta da açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği belirtildiği halde mahkemece dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmeksizin doğrudan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı-
Ehliyetsizlik, vekâlet görevinin kötüye kullanılması ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat isteklerine ilişkin davada, miras bırakan sağlığında hak dengesini gözeten kabul edilebilir ölçüde ve tüm mirasçıları kapsar biçimde bir paylaştırma yapmışsa mal kaçırmak kastından söz edilemeyeceği-  Miras bırakandan tüm mirasçılarına intikal eden taşınır taşınmaz mallar ve haklar araştırılmalı, tapu kayıtları ve varsa öteki delil ve belgeler mercilerinden getirtilmeli her bir mirasçıya nakledilen malların ve hakların nitelikleri ve değerleri hakkında uzman bilirkişiden rapor alınmalı, böylece yukarıda değinilen anlamda bir paylaştırma kastının bulunup bulunmadığı açıklığa kavuşturulması gerektiği-
Mirasbırakanın gerçek irade ve amacının mirastan mal kaçırmak olduğu, bir başka ifadeyle temliklerin muvazaalı olduğu saptanmak suretiyle karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı-
vekil ile sözleşme yapan kişi 4721 s. Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 3. maddesi anlamında iyi niyetli ise yani vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını bilmiyor veya kendisinden beklenen özeni göstermesine rağmen bilmesine olanak yoksa, vekil ile yaptığı sözleşme geçerlidir ve vekil edeni bağlar. Vekil vekalet görevini kötüye kullansa dahi bu husus vekil ile vekalet eden arasında bir iç sorun olarak kalır, vekil ile sözleşme yapan kişinin kazandığı haklara etkili olamaz.
Hile hukuksal sebebine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin davada, hile iddialarının hileyi öğrenme tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde ileri sürülmesinin zorunlu olup, hak düşürücü süre niteliğinde olan bu sürenin hakim tarafından re'sen gözetileceği-
İmar planının iptali nedeniyle kök parselin ihyası suretiyle Hazine adına tescili isteği-
6831 sayılı Kanunun 11. maddesine göre 10 yıllık sürede açılan orman tahdidine itiraz (tapu iptali ve tescil) davası niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 14.06.2008 - 14.07.2008 tarihleri arasında ilân edilen ve 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi gereğince yapılan orman kadastrosu bulunmaktadır. Eldeki dava orman kadastrosuna itiraz mahiyetinde gerçek kişi tarafından yalnızca Orman Yönetimi hasım gösterilerek açılan tapu iptali ve tescil talebine-
İmar uygulaması sonucu oluşan parsellerden davalı adına kaydedilen 2 parselin 25.08.2006 tarihinde 5 parseldeki payın ise 23.02.2006 tarihinde devredildiği sabit olmakla, tapu iptal ve tescil isteminin sıfat yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği-
İmar şuyulandırmasının dayanağı olan idari işlem iptal edilmiş olup bu durumda dayanıksız kalan kaydın iptal edilip kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekse de; çekişmeli parselin belediye sınırları içerisinde ve Belediyeye devri gereken taşınmazlardan ise Hazine talebinin reddi gerekeceğinden bilirkişiler vasıtasıyla yerinde incelemeler yapılıp kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespitinden sonra hüküm kurulması gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.