Murisin veraset belgesinin alınmasının ve değerlendirme bakımından dosyaya sunulmasının gerekeceği, dava konusu taşınmaz satış, bağış veya terekenin paylaşımı sonucu davacıya kalmamış ise,davacının üçüncü kişiye karşı tek başına dava açma sıfat ve hukuki ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar verilmesinin düşünülmesinin gerekeceği-
Tapu iptali ve tescil davası-
«Şahsiyet hakları»nın neler olduğunun yasada sayılmamış olduğu, ancak bunların hayat, beden ve ruh tamlığı, vicdan, düşünce, ekonomik, çalışma, her türlü özgürlük, şeref, haysiyet, itibar, mesken masuniyeti, isim ve resim gibi kişisel varlıkları ifade ettiği.–
Bu tür davalarda tapu kütüğünün tutulmasından devletin sorumlu olması, tapunun gereği gibi tutulamaması sonucunda koşulların oluşması halinde TMK’nin 1007. maddesi uyarınca zarardan sorumlu olması ve diğer yandan ise malikin dava tarihinde bilinmediği kabul edildiğinden aynı Kanun'un 501. maddesine göre tapu malikinin hiç mirasçı bırakmadan ölmesi halinde ölen gerçek kişinin mirasının devlete kalacak olması halinde başlangıçta davalı olarak Hazine gösterilmek suretiyle taraf teşkili sağlanabileceği-
4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemi-
Kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye bırakılan bağımsız bölümün ondan temlik alınması nedeniyle, kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tesçil istemini içeren davanın genel mahkemelerde değil tüketici mahkemelerinde görüleceği–
Mahkemece; davalılar arasında yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre inşaatın % 98 oranında tamamlanmış ve iskana hazır hale getirilmiş olması nedeniyle, yüklenici kooperatifin bağımsız bölümün tapusunu almaya hak kazandığı sonucuna varılarak, davanın kabulü ile dava konusu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davalı kooperatif adına tesciline karar verilmesinin gerekeceği-
Taşınmazı davacının yaklaşık 60 yıldır nizasız fasılasız malik sıfatı ile zilyet olarak uhdesinde bulundurup ekip biçtiği, ev yapıp içerisinde yaşadığını ileri sürerek taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmesi talep edilen davada çekişmeli taşınmaz üzerinde, davacı yararına zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmadığı-
Yazılı delil veya “delil başlangıcı” yoksa inanç sözleşmesinin ikrar, yemin gibi kesin delillerle de ispat edilmesi olanaklı olup, davacının yemin deliline dayanması halinde mahkemenin davacıya bu hakkını hatırlatması gerektiği-
Miras bırakanın, ölünceye kadar bakıp gözetme karşılığı yaptığı temlikin muvazaa ile illetli olup olmadığının belirlenebilmesi için, sözleşme tarihinde murisin yaşı, fiziki ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkileri, elinde bulunan mal varlığının miktarı, temlik edilen malın, tüm mamelekine oranı, bunun makul karşılanabilecek bir sınırda kalıp kalmadığı gibi bilgi ve olguların göz önünde tutulması gerektiği- Mahkemece, mirasbırakanın terekesinin tamamının değerinin saptanması, ölünceye kadar bakma akti ile yapılan temlikin makul sınırlar içinde kalıp kalmadığının belirlenmesi ve mirasbırakanın gerçek iradesinin açıklığa kavuşturulması gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.