Önalım hakkının, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü kişiye satılması halinde, diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir hak olduğu, bu hakkın paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğacağı ve payın üçüncü kişiye satılması ile kullanılabilir hale geleceği-Önalım hakkı ancak satış yapılması halinde kullanılabileceği, payın paydaşlar arasında devredilmesi veya cebri satışla, trampayla edinilmesi ya da bağışlama gibi durumlarda önalım hakkının varlığından sözedilemeyeceği-
Fiili taksim için tüm paydaşların eylemli paylaşmaya katılmasının zorunlu olmadığı, önalıma konu payların ilişkin bulunduğu taşınmaz eski ve yeni paydaşlarca eylemli olarak taksim edilip, öteden beri öylece kullanılageldiğinin anlaşılması halinde fiili taksim olgusunun kabulünün gerekeceği-
Dava, sahtecilik hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir...
Tapu iptali ve tescil istemi ile açılan davalarda husumetin kayıt malikine yöneltilmesinin asıl olduğu, uyuşmazlığın niteliğine göre davada eski malik Belediye’ye husumet düşmeyeceği, yerel mahkemenin davalılardan Belediye yönünden davanın husumetten reddine dair direnmesinin doğru olduğu-
Tapu iptal ve tescil istemiyle ilgili keşifte, keşfe katılacak fen bilirkişisinden yapılacak keşif ve uygulamaları izleyip denetlemeye olanak verir dayanılan senetlerin kapsamını gösterir ayrıntılı rapor alınması gerekeceği-
Kesinleşen orman tahdidi içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle tescili, şerhin terkini ve el atmanın önlenmesi istemlerine-
“Feragat” ve “kabul”ün kesin hüküm gibi sonuç doğuracağı irade bozukluğu hallerinde, feragat ve kabulün iptalinin istenebileceği-
3116 sayılı Kanun kapsamındaki orman tahdit çalışmalarına göre orman sınırları dışında kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, kesinleşen orman tahdit haritasına dayalı tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkin davada; bilirkişilerin rapor içeriğindeki ifadeleriyle Ek-5 numaralı krokide gösterilen tahdit hattı çeliştiğinden, söz konusu bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya uygun bulunmadığı- Dosyanın aynı bilirkişilere tevdii ile ek rapor aldırılarak bahsi geçen çelişkinin giderilmesi ve oluşacak sonuca göre hüküm kurulmasının gerektiği-
Kültür ve tabiat varlıklarının koruma alanlarında kalan taşınmazların zilyetlikle kazanılamayacağı–
TMK'nun 6. maddesine göre, iddia eden iddiasını ispatla mükellef olduğu- Katkı payı davalarında katkı oranı bulunurken; tarafların dava konusu mal varlığı değerinin edinildiği tarihe kadarki toplam gelirlerinden tarafların sosyal statüleri ile konumlarına göre yapabilecekleri kişisel harcamaları ile kocanın 743 sayılı TKM'nin 152. maddesi uyarınca evi geçindirme yükümlülüğü uyarınca yapması gereken harcamalar çıktıktan sonra yapabilecekleri tasarruf miktarlarının ne olacağının belirlenmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.