Borçlu tarafından borcun doğumundan sonra oğluna yapılan hisse satışlarından sonra, davalı-üçüncü kişi oğul tarafından devir yapılmadığından, TBK. mad. 19 uyarınca açılan davada, bu satışların muvazaalı olduğunun kabulüne karar verilmesi gerektiği- Borçlu tarafından önce oğluna, üçüncü kişi oğlu tarafından da, borçlu ve üçüncü kişinin muhasebecisi olan, taşınmazların bulunduğu yerde oturan ve apartman yöneticiliği yapan dördüncü kişiye devredilen bağımsız bölümler yönünden de davanın kabulü ile davacıya haciz ve satış isteme yetkisi verilmesi gerektiği-
Davacı vekili, satış vaadi borçlusu olan davalıların mirasbırakanın kayıt malikinin mirasçısı olduğunu ileri sürmüş ise de kayıt malikinin dosya içerisinde bulunan mirasçılık belgesinde mirasbırakanın mirasçı olarak yer almadığı, mahkemece, iddiasının araştırılması bakımından davacı vekiline mirasçılık belgesinin iptali ile yenisinin verilmesi hususunda dava açmak üzere yetki ve süre verilmesi, meydana gelecek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Hazinenin davasının taşınmazın bataklık ve sazlık alanda kalan bölümün tamamına ilişkin olduğu, davalı tanık beyanları 20 K. 2002 tarihli jeolog raporu ve 28.02.2008 tarihli ziraat mühendisi bilirkişi raporundan teknik bilirkişi raporunda A ve B harfleri ile gösterilen alanların tespit öncesinde ve halen aktif bataklık vasfında devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu, tespit tarihinde yürürlükte bulunan 5516 sayılı Bataklıkların Kurutulması ve Bundan Elde Edilecek Topraklar Hakkında Kanun hükümlerine göre kurutma çalışmasının da bulunmadığı göz önünde bulundurularak bu yerlerin 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 16/C maddesi kapsamında devletin hüküm ve tasarruf altında bulunan özel mülkiyete konu olamayacak yerlerden olduğu gözönünde bulundurularak davanın kabulünün gerekeceği-
11. HD. 04.04.2016 T. E: 2015/8801, K: 3551-
TMK. 712 uyarınca açılan davada mahkemece, dava konusu üzerinde imar-ihya çalışmalarına hangi tarihte başladığını tespit edeceği, ne şekilde taşınmazı imar-ihya ettiğini ve imar-ihya işlemlerini hangi tarihte tamamlandığını sorup belirleyeceği, imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar önceki zilyet M. Dere ile taşınmazı satın alarak zilyet olan davacının zilyetlik sürelerinin iktisap için yeterli olup olmadığı ve 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17.maddesi hükümleri birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar vereceği-
Mahkemece, C Blok zemin kat 1 no'lu dairenin talep hakkının doğup doğmadığının tespiti için D Blok imalatının yerinde keşif yapılarak bilirkişi marifetiyle belirlenmesi, C Blok 8 no'lu dairenin hak edilip edilmediğinin tespiti açısından ise ilgili belediye ile yazışma yapılarak, B Bloktaki projeye aykırılığın giderilip giderilemeyeceği sorulup, mümkün olduğunun anlaşılması halinde davacıya yetki ve yeterli süre verilerek yapı kullanma izin belgesi alması ve kat mülkiyetine geçilmesinin sağlanması, bu şartlar yerine getirildiğinde davalı yanın gecikme tazminatı ile eksik ve kusurlu işlerin giderilme bedeli nedeniyle alacaklı olduklarına dair savunması dikkate alınarak varsa bilirkişi incelemesi yoluyla bu alacakların tespit edilerek gerektiğinde tescili istenen kısım açısından birlikte ifa, tazminat talep edilen bölüm yönünden ise mahsup hususunun düşünülmesi ve bu yönde karar tesisi gerekeceği-
Davacılar, onüç adet taşınmazla ilgili olarak tapu iptali ve tescil talebinde bulunulduğu halde, mahkemece sadece bir kısım taşınmazlar hakkında hüküm kurulmasının HMK. mad. 297/2'ye aykırı oduğu-
Davacı dava konusu taşınmazı davalıların murisin eşinden satın aldığını iddia etmesi nedeniyle, zilyetlik koşullarının bu kişiye göre değerlendirilmesi gerektiği- Dava konusu taşınmazda davalıların murisi dışındaki paydaşlar davaya taraf kılınmadan, ilgili merciden ifrazın mümkün olup olmadığı sorulmadan ve 5473 sayılı Kanunun kamu düzenine ilişkin emredici hükümleri gözetilmeden karar verilmesinin hatalı olduğu-
Taksim tamamlanmadan terekedeki bir mal hakkında açılacak istihkak davası ile terekenin yazım ve tespiti davalarının, malın bulunduğu yerde, mirasçılık belgesi verilmesi davasının mirasçıların her birinin sakin olduğu yerde, bu iki halin dışındaki davaların ise, miras bırakanın yerleşim yeri mahkemesinde görülmesi ve bu kesin yetkinin, mahkemenin her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekeceği-
Tapu iptali ve tescil davası-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.