Dava, aile konutu sebebiyle ipoteğin kaldırılması ve tapu iptali ile tescile ilişkin olduğundan iki bağımsız talep olduğu ve ipoteğin kaldırılması talebi yönünden ipotek bedeli üzerinden, tapu iptali ve tescil talebi yönünden ise taşınmazın değeri üzerinden hesaplanacak nispi peşin harcı tamamlaması için davacıya süre verilmesi gerekeceği-
Davalı asılın kabule yönelik beyanları ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, dava konusu taşınmazın bedelinin tamamı davacı tarafından ödenerek davalı adına satın alındığının ve davacının katkısının %100 olduğunun kabulü gerektiği- "Katkı iddiasının ispatlansa bile gizli bağış niteliğinde olacağı" şeklindeki değerlendirmenin hatalı olduğu- Devredene ağır yükümlülük getiren kazandırmanın bağış olarak değerlendirilmesi için, bağış amacını taşıyan davranış ve iradenin duraksamaya yer vermeyecek şekilde olması gerektiği- Evlilik birliğinin ömür boyu süreceği inancının hakim olduğu düşünceyle, ortak yaşamı ve geleceği güvence altına almak amacıyla, beraberlikten doğan dayanışmayla ve karşılıklı güvene dayanarak, örf ve adete uygun olarak eşlerin birlikte yatırım yapmalarının bağış olarak değerlendirilemeyeceği- Gelecekte aile üyelerinin yararlanacakları beklentisiyle birlikte malvarlığı edinme çabaları, eşlerden birinin sebepsiz zenginleşmesiyle sonuçlanmaması gerektiği- Davacı tarafça bedelin ödenmesinin bağış olduğunu çağrıştıracak bir kavram, kelime veya söze dosya kapsamında rastlanılmadığı gibi, davacı tarafın bağış amacıyla taşınmazın davalı kadın adına tescil edildiğine ilişkin irade açıklamasının da bulunmadığı- Mahkemece, dava konusu taşınmazın dava tarihi itibariyle değerinin tamamı üzerinde davacının alacak hakkı bulunduğu gözetilerek ve talep miktarı da dikkate alınmak suretiyle katkı payı alacağı isteğinin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Süre geçirildikten sonra yapılan temyiz istemleri hakkında Yargıtay'ın da karar verebileceği- Taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre inşaa edilecek binadaki bağımsız bölümlerin paylaşım oranı belirlenmişse de; hangi bağımsız bölümlerin kime ait olacağı kararlaştırılmamış olup, bu husus, dava dışı arsa sahiplerinin hukukunu da etkilediğinden, davada taraf olarak bulunmaları gerektiği- Tespit ve teslim istemli dava ile tapu iptali ve tescil istemli davanın birbirinin sonucunu etkileyeceğinden, anılan dava da gözetilerek karar tesis edilmesi gerektiği- Dairelerin hangileri olduğu tespit edilmeden uyuşmazlığın ortada kalmasına ve infazı mümkün olmayacak şekilde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
Kanunda başkasının arazisi üzerine bina yapımından söz edilmiş olup varolan bir bina üzerine ilave kat yapılması maddede yer almadığından varolan bir binanın üstüne kat ilave edilmesinin davacıya TMK. mad. 724 'de tanımı yapılan hakkı sağlamayacağı-
TMK’nun 713/1. fıkrasına dayalı olarak açılan davalarda davanın aynı zamanda yasal hasım durumunda bulunan ve taşınmazın köy sınırları içerisinde bulunduğu da gözetilerek Hazine'ye yöneltilmesi gerekeceği-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği yükleniciye isabet eden dairelerin bedelinin tahsili istemine ilişkin davada, asliye hukuk mahkemesinin dosyasında davacı yüklenicinin, iki daire değeri 280.000,00 TL'den 10.000,00 TL talebi hüküm altına alınmış olup; bu kararın, "...davada talep edilip hüküm altına alınan ve ıslah suretiyle arttırılmamış alacak miktarına göre..." onandığından, alacak miktarının kesinleştiğinden bahsedilemeyeceği- Hüküm altına alınan alacağa dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği-
Hukuki ehliyetsizliğin kamu düzeni ile ilgili olduğu gözetilerek ve önemine binaen öncelikle incelenmesi, tarafların bu yönde bildirecekleri tüm delillerin toplanması, varsa miras bırakana ait sağlık kurulu raporları, hasta müşahade kağıtları, reçeteler vs. istenmesi, tüm dosyanın Adli Tıp Kurumu’na gönderilerek mirasbırakanın akit tarihinde hukuki işlem ehliyetine haiz olup olmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Geçersiz sözleşmeye dayalı olarak tescil mümkün değil ise de, harici satış nedeniyle tarafların vermiş oldukları değerleri geri isteyebilecekleri, satış parasının yerine taşınmazın dava tarihindeki rayiç değerine hükmedilemeyeceği, ancak, çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince ve dayanak sözleşmede davalının aldığı kabul ettiği ............ TL satış bedeli hakkında da ret hükmü kurulmasının doğru olmadığı, o halde satış parasının uyarlaması yapılarak satış tarihinden davanın açıldığı tarihe kadar ulaştığı değer konunun uzmanı bilirkişiye hesap ettirerek gerekçeli ve denetime açık rapor alınması, varsa taşınmazdaki yararlanmalarında gözetilmesi ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Tapu iptali ve tescil-
Davalılara delillerini bildirmeleri için kesin süre verilmeli, yeniden yapılacak keşifte mahkemece belirlenen yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarının keşif yerine davetiyeyle çağırılmaları, uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle keşif yerinde dinlenilmeleri, ortak miras bırakandan gelen taşınmazların tüm mirasçıların katılımıyla taksim edilip edilmediği, taksim edilmişse kimlere nerelerin düştüğü, getirtilecek tapu kayıtlarıyla karşılaştırmalı olarak değerlendirilmeli, belirtilen konularda yerel bilirkişi ve tanıkların bilgilerine başvurulmasının gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.