Geçersiz sözleşmeye dayalı olarak tescil mümkün değil ise de, harici satış nedeniyle tarafların vermiş oldukları değerleri geri isteyebilecekleri, satış parasının yerine taşınmazın dava tarihindeki rayiç değerine hükmedilemeyeceği, ancak, çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince ve dayanak sözleşmede davalının aldığı kabul ettiği ............ TL satış bedeli hakkında da ret hükmü kurulmasının doğru olmadığı, o halde satış parasının uyarlaması yapılarak satış tarihinden davanın açıldığı tarihe kadar ulaştığı değer konunun uzmanı bilirkişiye hesap ettirerek gerekçeli ve denetime açık rapor alınması, varsa taşınmazdaki yararlanmalarında gözetilmesi ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Tapu iptali ve tescil-
Davalılara delillerini bildirmeleri için kesin süre verilmeli, yeniden yapılacak keşifte mahkemece belirlenen yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarının keşif yerine davetiyeyle çağırılmaları, uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle keşif yerinde dinlenilmeleri, ortak miras bırakandan gelen taşınmazların tüm mirasçıların katılımıyla taksim edilip edilmediği, taksim edilmişse kimlere nerelerin düştüğü, getirtilecek tapu kayıtlarıyla karşılaştırmalı olarak değerlendirilmeli, belirtilen konularda yerel bilirkişi ve tanıkların bilgilerine başvurulmasının gerekeceği-
Çekişme konusu taşınmazı mevcut duruma göre satın aldığını ve davalılar tarafından hataya düşürüldüğünü iddia eden davacının, kişisel hak doğuran bu iddiasını ancak akidine karşı ileri sürebileceği, davalının mülkiyet hakkı karşısında da böyle bir kişisel hakka değer verilemeyeceği, davacının, akidinden ancak hataya düşürüldüğü için zararının tazminini isteyebileceği, davacının böyle bir talebi de olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Çekişme konusu parselin davalıya temlik edilmiş olması, taşınmaz üzerine davalı tarafından yapılmış su basmanı seviyesinde bir inşaatın bulunması, davalının köy nüfusuna kayıtlı olup iş nedeniyle köyden ayrıldığı tarihin belirli olmaması değerlendirildiğinde, tahsis koşullarının ortadan kalktığından sözedilemeyeceği-
Mirasbırakanın, dava konusu parseldeki payları davalılara satış suretiyle temlik ettiği, davalının bir parseldeki 1/2 payını diğer davalıya sattığı, satış sırasında gösterilen bedellerle taşınmazların gerçek değerleri arasında açık fark bulunup, mirasbırakanın satma ihtiyacını gösteren makul bir neden bulunmadığı halde malvarlığını elden çıkardığı, dava konusu taşınmazların terekede önemli bir yer tuttuğu, mirasbırakanla davalıların ilişkilerinin daha yakın olduğu saptanmak suretiyle mahkemece muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında iptal ve tescil istemli davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik olmadığı-
Muris bırakan davalıya yapmış olduğu temlikin, mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunun anlaşılması halinde davalı tarafından temlik gününde miras bırakan adına dekontla yatırılan paranın, miras bırakanın yapmış olduğu muvazaalı işlemin kamuflajına yönelik belge olduğunun anlaşılması halinde mahkemece verilen muvazaa nedeniyle tapunun devri işleminin iptaline dair kararın isabetli sayılacağı-
Dava ve birleştirilen davalar, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir...
Türk Medeni Kanununun 677 ve aynı kanunun 713/1 ve 5. fıkraları birlikte değerlendirildiğinde, mülkiyetin 713. maddenin birinci fıkrasında belirtilen koşullar gerçekleştiği anda kazanılacağı-
Resmi şekle uygun olarak düzenlenmiş satış vaadi sözleşmeleri hüküm ve sonuç doğurmakta ise vaat alacaklısı tarafın, TMK'nın 716. maddesine dayanarak karşı tarafı ferağa zorlayabileceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.