Nitelik yitirme nedeniyle orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kaydı iptal edilen taşınmazın, satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak 6292 sayılı Kanunun 7. maddesi uyarınca iadesi, aksi takdirde tazminat istemine ilişkin davada, taşınmazın 6292 Sayılı Kanunun 7/1-a maddesi kapsamında bulunan taşınmazlardan olması nedeniyle davacıya iadesinin mümkün olmadığı; davalının 6292 sayılı Kanun uyarınca Hazineye yaptığı başvurunun bekletici mesele yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
"Taraflarca Getirilme İlkesi" başlığı altında düzenlenen 6100 sayılı HMK'nın 25. maddesi uyarınca re'sen araştırma ilkesinin geçerli olmadığı davalarda dava malzemelerinin toplanması ve mahkemeye sunulmasının taraflara ait olduğu- Hakim kendiliğinden taraflarca ileri sürülmemiş vakıaları araştıramaz, hükmüne esas alamayacağı- Mahkemenin, sadece tarafların getirdiği ya da masrafını verip getirilmesini istediği delillere dayalı olarak hükmünü kurabileceği- Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkin eldeki davanın da taraflarca getirilme ilkesine tabi olup, davanın niteliği gereği ispat yükünün davacı tarafa ait olmakla bedelsiz devir yapılmasının tek başına mirasbırakanın mal kaçırma kastı ile hareket ettiğini göstermeyeceği-
Tapu iptali ve tescil-
Tapu kaydına dayanarak, bir parseli kayden iktisap edenlerin iyi-niyeti korunursa da (MK. 1023), gerçek durumu -bulundukları konum itibariyle- bilinen ve bu nedenle iyiniyet iddiasında bulunamayacak olan kişilerin yolsuz tesçile dayanamayacakları -
Davacı koca, davalı kadının kendisini hile ile kandırarak gerçekte bağış olduğu halde satış gibi gösterilerek ihtilaf konusu taşınmazın adına devrini sağladığını; aralarındaki sözleşmenin satış olmayıp bağış olduğunu ileri sürerek muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescili talebinde bulunmuştur. Senede bağlanmış sözleşmenin tarafları, o sözleşmeye ilişkin muvazaa iddiasını ancak senet ile ispat edebilir ve tarafların karı-koca olmasının bu kuralı ortadan kaldırmayacağı- Hile iddiasının gözönünde bulundurulması için hileye delalet edecek maddi ve hukuki olguların belirlenip bunlara dayanılması gerekli olup davacı bu hususta bir maddi vakıaya dayanmamış ve davacı muvazaa iddiasını yazılı delil ile de ispat edememiş olduğundan davalı tanık dinlenmesine muvafakat etmediğine göre davanın reddinin gerekeceği-
Hukuki ehliyetsizlik ve vekaletin baskı ile alınarak kullanıldığı iddialarına dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin davaların, mirasbırakan adına diğer bir deyişle tüm mirasçılar adına tescil isteğiyle açılması gerekeceği, pay oranında iptal ve tescil istenilmesine olanak olmadığı-
Kayda üstünlük tanınarak elatmanın önlenmesine karar verilmesinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 683 ve devamı maddelerinde düzenlenen mülkiyet hakkının bir sonucu olduğu-
Tapu iptali ve tescil davalarının kayıt malikine karşı açılacağı, eldeki davada, davanın R.,S. ve D.’a karşı açıldığı, bilahare R. ve S. davalı olmaktan çıkarılarak Serman ve D.'nın davaya dahil edildiği, dava tarihi itibariyle R. ve S.'in kayıt maliki olmadığı, usul hukukumuzda davaya dahil diye bir müessese bulunmayıp, bir kimseye dahili dava yoluyla taraf sıfatı verilemeyeceği gibi, hakkında hüküm kurulmasına da olanak olmadığı, kaldı ki, Serman ve D.’ya yapılan temliklerin tarihleri de gözetildiğinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 124. maddesinin uygulanma olanağının da bulunmadığı, tüm bu açıklamalar karşısında, Serman ve D. aleyhine usulüne uygun bir dava açıldığının söylenemeyeceği-
Tapu iptali ve terkin-
Temlik sözleşmelerinde bir süre kararlaştırılmış olsa bile böyle bir koşul TMK.nun 873 (eski MY.nın 788) ve 949 (eski 863) maddelerinin buyurucu hükümlerine aykırı düşeceğinden geçersiz olup böyle bir süre konulması sözleşme serbestisi ilkesiyle de bağdaşmayacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.