Borçlu ölmüş olsa bile mirasçılarına karşı halefiyat kuralı gereğince her türlü takibin ve davanın açılmasının mümkün olacağı; çünkü TMK.nun 641. maddesine göre, mirasçıların; tereke borçlarından müteselsilen sorumlu oldukları-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteği-
Yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davada, ihalenin dayanağı Belediye Meclis kararının iptaline karar verildiği, davalı 3. kişinin taşınmaz için bedel ödediği yönünde bir ispatının olmadığı, bilirkişi raporu uyarınca taşınmazın satış tarihindeki gerçek değeri ile tapu değeri arasında fark olduğu, davalıların devir işlemini İdare Mahkemesinin iptal kararının kesinleşmesinden kısa süre sonra yaptıkları gözetildiğinde, davalının iyiniyetli 3. kişi konumunda bulunmadığı-
Taraflar arasındaki tazminat, tapu iptali ve tescil davası-
Davada dayanılan maddi olaylar için birkaç hukuki sebebin bir arada gösterilmesinin usul ve yasaya aykırı bir yönünün bulunmadığı, hukuki sebeplerden bir tanesi diğer hukuki sebebin incelenmesine imkan verir nitelikte oldukça birden fazla hukuki sebep inceleme ve araştırma konusu olabileceği; mahkemece ehliyetsizlik iddiasına öncelik verildiğine göre davacının temyiz kudretinin olup olmadığı yönünde inceleme yaparak ortaya çıkan sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Mülkiyetin yitirildiği iddiası ile açılan ve devletin sorumluluğunu gerektiren tazminat davalarında, hazinenin herhangi bir haksız fiiline ya da sebepsiz zenginleşme nedenine dayanılmadığından, B.K. 125 maddesinde ifadesini bulan genel zaman aşımının dava süresinin hesaplanmasında esas alınması gerekeceği ve davanın 10 yıllık zaman aşımı süresine tabi olacağı -
Gizli bağışa konu 1/2 pay yönünden hâsıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, tenkis konusunda olumlu veya olumsuz hiçbir karar verilmemesinin hükmün bu nedenle bozulmasına neden olacağı-
Tereke adına açılan muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında dava dışı mirasçıların olurlarının alınmasının veya miras şirketine temsilci atanmasının gerekeceği-
Tapulu bir taşınmazın zilyetlikle edinilmesi TMK'nun 713/2. maddesindeki koşulların aynı Kanun'un 713/1. maddesindeki diğer koşullarla birleşmesi halinde olanaklı olacağı; bunun haricinde tapulu yerin zilyetlikle iktisabının mümkün olmayacağı-
İnançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davada, ara malikin, davacı tanığı olarak alınan beyanında; davacının talebi ile kredi işlemleri için dava konusu taşınmazın bedelsiz olarak kendisine devredildiğini, kefil bulanamadığından dolayı kredi işleminin tamamlanamadığını, bunun üzerine taşınmazı davacının talimatı doğrultusunda davalıya devrettiğini, her iki devir sırasında da para alışverişinin olmadığını, amacının tamamen emanet alıp vermek olduğunu söylediği, dolayısıyla davacı ile dava dışı H. arasında inançlı işlem olduğunda tereddüt olmadığı gibi devir tarihinde evli oldukları anlaşılan davalının da inançlı işlemi bilen veya bilmesi gereken kişi konumunda olduğu ve TMK'nun 1023. maddesinin koruyuculuğundan da yararlanmayacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.