Paydaşlardan birisinin payının satılarak paydaşlıktan çıkarılma-sının ancak o paydaşın diğer paydaşların tümüne ya da bir kısmına karşı olan yükümlülüklerini ağır surette ihlal edip, müşterek mülkiyet ilişki-sinin devam etmesini çekilmez duruma getirmesi hâlinde mümkün ola-bileceği -
İhale tutanağında, ihalenin başlama ve (veya) bitiş saatinin gösterilmemiş olmasının, ihalenin feshi nedeni olduğu—
Cumhuriyet savcısının bir hukuk davası açabilmesi veya hukuk davasına katılabilmesi ve bunun sonucu olarak bir hukuk mahkemesi kararını temyiz edebilmesi için bu hususlara olanak sağlayan bir kanun hükmünün varlığının zorunlu olduğu, ihalenin feshi davasında Cumhuriyet savcısının davaya katılmasına ya da verilen kararı temyiz edebilmesine olanak sağlayan bir kanun hükmü bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerekeceği-
Sadece diğer hissedarın vekilinin pey sürdüğü ihale için yapılan satış ilanının gerekli talebi yaratmadığı ve gazete ile ilan yapılmadığı için ihalenin feshinin gerektiği-
İhale konusu taşınmazın, icra müdürlüğü tarafından yaptırılan kıymet takdiri incelemesi sonucunda düzenlenen raporda brüt 195 m2 olduğunun belirtildiği, net alanı konusunda bir bilgiye yer verilmediği, Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nün yazısında aynı taşınmazın net kullanım alanının 131 m2 olduğunun bildirildiği anlaşıldığından ve uygulanacak vergi oranı taşınmazın net alanına göre belirleneceğinden, mahkemece, keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle katma değer vergisine esas fiili net kullanım alanının tespit edilerek, ihale alıcının KDV’ye yönelik şikayeti hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
Davacıların haberdar oldukları ve katıldıkları belirtilen bir ihalede, ihalenin sonucuna göre 'gerçekleşen taşınmaz pay devrine yönelik önalım davası açmalarının', 4721 sayılı TMK’nın 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı değerlendirilerek davanın bu gerekçeyle reddine karar verilmesi gerektiği-
Asıl borçlu ile ipotek veren üçüncü kişi arasında zorunlu takip arkadaşlığı bulunması ve icra takibi sonuna kadar haklarında birlikte takip yapılması gerektiğinden asıl borçlu hakkında verilen iflas erteleme kararının, ipotek veren üçüncü kişi yönünden de sonuç doğuracağı- İcra takibinin sadece ipotek veren aleyhinde devam edilerek ipotek konusu taşınmazın satışının gerçekleştirilemeyeceği- İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takiplerde ipotek veren üçüncü kişi ise asıl borçlu ile üçüncü kişi arasında İİK'nın 149 ve 149/b maddesi hükümleri gereğince şekli bakımdan zorunlu takip arkadaşlığı bulunduğu-
Mahkemece paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde satışın nasıl yapılacağının ve satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağının hüküm sonucunda gösterilmesi gerekeceği- Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalar olup, sonuçta kazanan ve kaybeden taraftan söz edilemeyeceğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin taraflara payları oranında yükletilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.