Üçüncü kişi vekili "tarafından satış günü ihaleye bir kaç dakika kala tedbir kararı ile birlikte daha önce satış dosyasına sunulmamış olan bu tedbir kararının tapu kaydına işlendiğine dair resmî yazı örneğinin satış mahallinde satış memuruna ibraz edilerek satışın durdurulması" talep edilmesi üzerine, satış memurunun "bu kararın önceki kararla aynı nitelikte olduğundan satışa engel olmayacağını" sözlü olarak açıklayıp satış işlemine başlamasından sonra ve teminat yatırarak pey sürmek üzere satış mahallinde bulunan bir şirket yetkilisinin ihtiyatî tedbir kararı ve bu kararın tapuya şerhine ilişkin tapu müdürlüğünün işleminden ihale saatinde haberdar olunca bu nedenle ihaleye pey sürmediği uyuşmazlıkta, ihaleye konu taşınmazın tapu kaydına konulan ihtiyatî tedbir kararı satışı engelleyecek nitelikte değilse de, ihale için salonda bulunan ve pey sürmekten vazgeçen şirket yetkilisinin ihtiyatî tedbirin cebri ihaleyi engelleyici nitelikte olup olmadığına ilişkin bir bilgiye sahip olmadığı- İhale öncesinde yaşanan bu süreç talep ve talibi azaltıcı nitelikte olup, bu şekilde ihaleye fesat karıştırıldığının kabulü gerektiği- "Anılan yetkilisinin ihaleden önce dosyadan haberdar olduğu, ihalenin yapılmasına engel oluşturmadığı anlaşılan tedbir kararının varlığını da bildiği, ihale öncesinde oraya gelen bir kişinin ilgisiz, dosya kapsamına uymayan, ihalenin sürdürülmesine engel oluşturmayan beyanlarının talebi ve talibi azaltıcı etkisi olduğundan söz edilebilmesi için bunu ortaya koyan somut vakıaların ortaya konulması gerektiği" görüşünün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
05.11.2014 tarihli satış ilanı ile aynı tarihli şartnamede elektronik ortamda teklif vermeye ilişkin hususların gösterildiği ve satış ilanının elektronik ortamda yapıldığına dair uyap çıktılarının icra dosyası kapsamında bulunduğu, şikayete konu taşınmaza ilişkin olarak, elektronik ortamda teklif verilmediği görülmekte olup, bu durumda, ihale tutanağının başında elektronik ortamda teklif verilmediğinin yazılmaması ihalenin feshi nedeni olmadığı,mahkemece, ihalenin belirtilen nedenle feshine karar verilmesi doğru olmadığından, borçlu tarafından ileri sürülen diğer ihalenin feshi sebeplerinin esası incelenmek suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Dava konusu taşınmazdaki payların belirlenme şekli ve imar öncesi değer farkı dikkate alındığında taşınmazın satış bedelinin payları oranında paylaştırılmasının, her bir kadastro parselinin imar parseline kattığı değer oranında faydalanması ilkesine aykırılık oluşturacağı- Arsaya isabet edecek satış bedelinin arsa malikleri arasında payları oranında değil, her bir kadastro parselinin imar uygulamasından önceki değeri oranında paylaştırılması kabul edildiğinden ve mahkemece satış bedelinin bu esasa göre dağıtılmasına dair verilen kararda direnilmesinin yerinde olduğu-
556 sayılı 8/1-b maddesi uyarınca marka başvurusunun reddine dair YDİK kararının iptali istemi-
"İhaleye fesat karıştırıldığı yönündeki iddiaların soyut beyanlar olduğu", "kıymet takdirine itiraz etmeyen şikayetçinin bu hususa dayanarak ihalenin feshini isteyemeyeceği", "taşınmazın niteliği dikkate alındığında satış ilanının yerel gazetede yapılmasında bir usulsüzlük bulunmadığı", "hissedarlara hazırlık aşamasında tebligatların usulsüz yapıldığının ilgililer tarafından ileri sürülmediği", "ihalenin feshi istemiyle açılan davanın ilgililerin tamamı tarafından kabul edilmediği" gözetildiğinde ortaklığın giderilmesi davası sonunda yapılan ihalenin feshi istemiyle açılan davanın reddi gerektiği-
İptal ve tescil davalarının, taşınmazın kayıt maliki aleyhine açılmasının zorunlu olduğu, ancak dava konusu olayın özelliği gereği, taşınmazın son malikleri bakımından iddianın incelenebilmesi için davacı ile ilk el durumundaki dava dışı şahıs arasındaki hukuki ilişkinin inançlı işleme dayalı olup olmadığının açıklığa kavuşturulması gerekeceği-
Mirasbırakanın taşınmazı birlikte yaşadığı kişinin taşınmazlarda hak iddia etmeye başlaması nedeniyle ondan korumak amaçlı olarak temlik ettiği ileri sürüldüğüne göre, davanın inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil isteğine ilişkin olduğu sonucuna varılması gerekeceği- İ.lı işleme dayalı olup dinlenilirliği kabul edilen iddiaların ispatının, şekle bağlı olmayan yazılı delil olduğu- İ. sözleşmesi olarak adlandırılan belgenin sözleşmeye taraf olanların imzasını içermesi gerektiği-
Paranın alım gücündeki değişiklikler ile taşınır ve taşınmaz değerlerinde oluşan büyük artışlar, 7343 sayılı Kanun ile mahcuz ya da merhun malların cebri satışında başlıca yöntem olan açık artırmanın elektronik ortama taşınması ile beraber muhammen değerin üzerinde sonuçlanan satışların artmış olması da dikkate alınarak, Dairemizce görüş değişikliğine gidilmek suretiyle, ihale edilen mal muhammen bedelin üstünde bir bedelle satılmış olmakla beraber yapılan usulsüzlük malın daha yüksek bedelle satılmasını önlemiş ise (yani ihalenin feshi sebebi olarak dayanılan yolsuzluk yapılmamış olsa idi mal daha yüksek bedelle satılabilecek idi ise) malın daha yüksek bir bedelle satılamamış olmasından zarar görmüş olan ilgilinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekeceği görüşünün benimsendiği, asıl olan malın gerçek değerinden ihale edilmesi olup, malın salt muhammen değerin üzerinde satılmış olmasının her zaman zarar unsurunun oluşmayacağı ve malın gerçek değerini bulduğu anlamında yorumlanamayacağı-
2863 Sayılı Kanun'un 5.maddesi gereğince taşınmazın SİT alanı olarak ilanı ve imar planında belirtilen yasadan kaynaklanan kısıtlamaların, kamulaştırmasız el atma olgusunun varlığını kabule elverişli olmadığı-
İcra dairesince yapılan ihalelerde tellallık harcının sorumlusunun ihalede malı satılan borçlu olduğu, bu harç her ne kadar borçluya ait ise de, onun adına bu harcı yatıran alıcının, daha sonra herhangi bir hükme gerek olmaksızın bu parayı borçludan geri alabileceği- Bankaların her türlü alacaklarının tahsili için yaptıkları icra takibi nedeniyle yapılan ihale sonucunda taşınmazı alacaklarına mahsuben almaları halinde, ihale işleminin damga vergisinden müstesna olduğu gibi bu ihalenin KDV uygulamasından da muaf olduğu- Bu ihalede alacaklı bankaya ödenen paradan tahsil harcı kesilemeyeceği gibi, alacağına mahsuben alacaklı bankaya ihalenin yapılması halinde, satış bedeli üzerinden icra dairesine tahsil harcının ödenmesinin istenemeyeceği–
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.