Satış bedelinin muhammen bedelin yüzde yüzünün üstünde olması halinde zarar unsuru oluşmayacağından, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekeceği, bu durumda şikayetçilerin anılan taşınmaz yönünden ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olmadığı- İşin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği-
Mahkemece bozma kararına uyulduğu, kural olarak bozma kararına uyulmakla orada belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına kazanılmış hakla aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda yerel mahkeme için zorunluluğun doğacağı, öte yandan bozma dışında kalan yönlerin ise kesinleşeceği, mahkemece bozma kararına uyulduğu halde gereklerinin tam olarak yerine getirilmediği-
4. HD. 10.04.2023 T. E: 2021/26684, K: 5122
Şikayette, temyiz yoluna başvuran kişinin, temyizde hukuki yararı olması gerekecek olup, şikayete ilişkin verilen kararın temyiz edilebilmesi için, temyiz yoluna başvuran kişinin, şikayette taraf olarak yer almış olmasının şart olmadığı, icra mahkemesinin verdiği karar ile hukuki yararı ihlal edilen kişilerin de temyiz yoluna başvurabilecekleri-
Hazinenin ecrimisil tespit ettirip fuzuli şagile ihtarname tebliğ etmeden doğrudan doğruya genel mahkemelerde dava açabileceği–
Kooperatiften alacaklı olan kişilerin, kooperatif ortaklarına haciz ihbarnamesi göndererek «kooperatife ödeyecekleri aidat paralarını» haciz edemeyecekleri ve kooperatifin ve ortakların gönderilen haciz ihbarnamelerinin -süresiz şikayet yoluyla- iptalini istemekte hukuki yararlarının bulunduğu–
Şeklen mevcut olan batıl bir hukuki işlemin konversiyon (hukuki tahvil) yolu ile bir hukuki sonuç bağlanabilmesi mümkün olduğu gibi; bir hukuki işlemin butlanının da dürüstlük kuralına (TMK md. 2) aykırı olarak ileri sürülemeyeceği, iptali kabil kararların ise, daha çok ortakların menfaatlerini koruyan düzenlemelere aykırılık teşkil eden, emredici kurallar dışında, yorumlayıcı ve şekle ilişkin kuralların ihlâl edildiği kararlar olup baştan itibaren geçersiz olmadıklarından, iptal edilinceye kadar geçerli bir kararın hüküm ve sonuçlarını doğurdukları- Genel kurul toplantısının yönetim ve denetim kurulu üyelerinin seçiminin açık oylama ile yapılacağına dair maddesinin 1163 s. Koop. K.'nun emredici nitelikteki 48. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle batıl olduğunun tespitine karar verilmesi gerekeceği-
Kamulaştırma öncesi davacı ile dava dışı gerçek kişiler adına kayıtlı iken, davacı dışındaki pay sahipleri toplam 4/5 payı, davanın açılmasından kısa bir süre önce, Karayolları Genel Müdürlüğü'ne devrettikleri, devir tarihinde dava konusu muhdesatların mevcut olduğu, Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından 4/5 pay için ödenen bedel, taşınmaz üzerindeki muhdesatları da kapsadığından, davalı idare aleyhine muhdesatın tespiti davası açılamayacağı- Davacı, iddiasını tapudaki hisselerini Karayolları Genel Müdürlüğü'ne devredenlere karşı ileri sürülebileceğinden, muhdesatın tespiti isteğine ilişkin davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği-
İİK.’ nun 67. maddesine göre itirazın iptali davasının açılması için öncelikle takip borçlusunun takibe itiraz etmesi gerekir. Somut olayda davalı icra takibi borçlusu davacı tarafından girişilen icra takibine itiraz etmemiştir. Bu haliyle davacının olmayan bir itirazın iptalini istemekte hukuki yararı bulunmayacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.