Davacı tanık deliline dayandığından HMK mad. 203/1-a uyarınca gösterdiği tanıkların dinlenildiği ve dinlenilen her iki tanıkta davacının iddialarını doğrular mahiyette beyanda bulunduğu, davalı duruşmaya gelmediği ve davaya cevap vermediği için davayı tümüyle inkar etmiş sayılacağı, uygulamada ve öğretide tarafın isticvabı ile taraf veya vekilinin hakimin müphem gördüğü hususların aydınlığa kavuşturulması amacıyla dinlenmesini birbirinden ayrı tutulduğu, olayda müphem bir husus bulunmadığı gibi, davacı davasını ispatladığından davalının isticvap olunarak kendi aleyhine olan belli bir veya bir kaç vakıa hakkında dinlenmesinin mümkün olmayacağı-
Tarafların dinlenilmesi ile isticvabının farklı şeyler olduğu- Taraf çağrıldığı oturuma gelmezse, ikrar etmiş sayılma yaptırımının uygulanabilmesi için tarafın isticvap için çağrılmış olması gerektiği- Tarafın, ancak kendi aleyhine olan vakıalar hakkında isticvap edilebileceği, tarafın kendi lehne olan vakıalar için ancak dinlenebileceği- Somut olayda, dava dilekçesinde, ücret alacağı “maaş alacağına mahsuben 100,00 TL” olarak talep edilmiştir, dava dilekçesi, ödenmeyen ücret alacağına ilişkin soyut ve genel anlatımlar içermekte olup, hangi ay ve yıla ait, ne kadar ücret alacağının ödenmediği belirtilmemiştir, bu anlamda olmak üzere, ücret alacağı bakımından dava dilekçesinde somutlaştırma yükümlülüğünün yerine getirilmediği anlaşıldığından, ücret alacağı talebinin somutlaştırması için mahkemece davacı tarafa uygun bir kesin süre verilmesi ve bu suretle yargılamaya devam edilmesi gerektiği-
Genel kurulca açık yetki verilmedikçe ya da benimsemedikçe 1163 sayılı Yasa'nın 23. maddesine (eşitlik ilkesine) aykırı şekilde yönetim kurulunun diğer ortaklardan farklı statüde ortaklığa kabul kararı vermesine veya akçalı konularda bir ortağı farklı statüde konumlandırmasına geçerli hukuki sonuç bağlanamayacağı-
22. HD. 25.10.2018 T. E: 2017/16042, K: 23213-
22. HD. 25.02.2019 T. E: 2017/20106, K: 4232-
Mahkemece, davacının dava dilekçesindeki talepleri netleştirilmeden hüküm tesis edilmesi hukuka aykırı olup, HMK 31. maddesindeki hâkimin davayı aydınlatma ödevi doğrultusunda, taleplerin açıklanmasına ilişkin ihtarlı kesin süre verilerek hüküm tesis edilmesi gerekeceği, hal böyle olunca, mahkemece, aydınlatma yükümlülüğü yerine getirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
22. HD. 05.02.2019 T. E: 2017/20984, K: 2290-
Hizmet döküm cetvelinde sicil numarası gösterilen iş yerinin, Sosyal Güvenlik Kurumundan sorularak tespiti, davacının çalışıp çalışmadığının ve gelirinin bulunup bulunmadığının araştırılması işinden ayrılmış ise, işverence iş aktine son verilerek mi, yoksa kendi isteğiyle mi ayrıldığının saptanması, gerektiğinde bu konuda "hakimin davayı aydınlatma ödevi (HMK md. 31)" çerçevesinde davacıdan açıklama istenilmesi ve gerçekleşecek sonucuna göre yoksulluk nafakasıyla ilgili hüküm tesisi gerekeceği-
8. HD. 05.07.2018 T. E: 11575, K: 15017-
TMK’nun 724 ve devamı maddelerinde yer alan temliken tescil isteğine ilişkin olduğu gözetilerek mahkemece iddia ve savunma doğrultusunda taraf delillerinin buna göre toplanması, alınacak bilirkişi raporları da tüm delillerle birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, davanın nitelendirilmesinde hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş olmasının doğru olmadığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.