Hüküm fıkrasında “ davacının işe iadesine” denilmesinden sonra; tavzih kararında 2. bendinin tamamen çıkarılarak yerine “ davacının ... Belediye Başkanlığı’ndaki işine iadesine” denilmesinin tavzihe konu olamayacak şekilde hüküm fıkrasının değiştirilmesi niteliğinde olduğundan hatalı olduğu- Davacının, davalı Belediyeye güvenlik hizmeti temin eden diğer davalılar tarafından oluşturulan adi ortaklığın işçisi olduğu, güvenlik işinin belediyenin asli işlerinden olmayıp yardımcı iş niteliğinde olduğu, 5393 s. Belediye Kanunu mad. 67 gereği, Belediyenin asli işlerini ihale yoluyla üçüncü şahıslara gördürülebileceğinin yasal güvenceye bağlandığı, mahkemenin alt işverenler değişmesine rağmen davacının işinin ve görev yerinin değişmemesinin muvazaa olduğuna dair kabulünün hatalı olduğu- Davacının, davalı şirketlerin oluşturduğu ortak girişimdeki işine iadesine, mali yükümlülükler yönünden davalıların birlikte sorumluluğuna karar verilmesi gerektiği-
Rödovans Sözleşmesinin Geçerliliğinin Tespiti-
Hüküm fıkrasını değiştirecek şekilde tavzih kararı verilmesinin hatalı olduğu-  Gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı-
Mahkemece, hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar dışında hüküm değiştirilemeyeceği, davacı vekilinin tavzih talebinin ancak bozma nedeni yapılabileceği nazara alınmadan Yasa hükmüne aykırı şekilde hüküm fıkrasına harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti ile ilgili bölümler eklenerek tavzih kararı verilmesinin doğru olmadığı-
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 377. maddesinin (1) numaralı fıkrasının bentlerini bağlayan hükmünün “…her hâlde iade talebine konu olan hükmün kesinleşmesinden itibaren on yıldır.” bölümünün anılan fıkranın (e) bendi yönünden Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edilmesi gerektiği-
Taşınmaza ilişkin «tavzih» kararlarının, kesinleşmeden infaz edilemeyeceği–
Hükmü temyiz eden davalı vekiline kararın tebliğ edildiğine ilişkin belgeye dosyada rastlanılmadığından, dosyanın yerel mahkemeye geri çevrilmesi gerekeceği-
Tarafların sulh olmalarının davayı sona erdiren taraf işlemlerinden olması sebebi ile HMK'nin 315. madde gereğince davanın esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesinin isabetli olduğu- Sulh halinde hükmedilecek harçların hesabı-
Gerekçeli kararın hüküm fıkrasında yer verilmeyen bir hususun, tavzih kararı ile hüküm fıkrasına ilave edilemeyeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.