Şikayetçi borçlu takip dayanağı ilamda davalı olarak yer almakta olup kararın onun yönünden de hüküm ifade edeceği-
TMK'nin 713/1. fıkrasındaki kazanmayı sağlayan zilyetlik ve 2. fıkrasında yer alan, “…maliki 20 yıl önce ölmüş…” hukuki sebeplerine dayalı tapu iptali ve tescil isteği-
Borçlunun tavzih talebi üzerine HMUK. mad. 455'e (şimdi; HMK. mad. 304 vd.'na) aykırı olarak alacaklının lehine olan hüküm değiştirilerek alacaklının aleyhine sonuç doğuracak şekilde tavzihen karar verilemeyeceği-
Davacı, davalıların gelinleri ve torunu olduğunu sağlığında miras taksimi amacıyla satış işlemini gerçekleştirdiğini dava konusu taşınmaz dışında pek çok taşınmazda da aynı usulle hareket ettiğini, ancak ölünceye kadar intifa hakkını kendi uhtesinde tuttuğunu, dava konusu taşınmazda eksik işlem sonucu intifa şerhinin tapuda yer almadığını belirtmiş ise de; davacının satışa esas teşkil eden akit tablosunda taşınmazdaki intifa hakkının saklı tutulduğu yönünde beyanı bulunmadığından bu hususun aksinin de aynı nitelikteki resmi senetle ispat edilebileceği anlaşıldığından davanın davayı kabul etmeyen davalı yönünden ispatlanamadığı anlaşılmakla davanın davayı kabul etmeyen davalıya ait pay yönünden reddedilmesi gerektiği- Tavzih yoluyla hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçların sınırlandırılamayacağı, genişletilemeyeceği ve değiştirilemeyeceği; temyiz yoluyla incelenmesi mümkün olan bir hususun yeniden yargılama yapılarak tavzih adı altında düzeltilemeyeceğinden; yargılama harç ve giderlerinin tavzih yoluyla düzeltilmesi talebinin reddedilmesi gerektiği- Davalılar, davayı kabul dilekçesiyle kabul ettiklerinden; kabulün zamanına göre yargılama harç ve giderlerinin belirlemesi gerektiği-
Kadastro tespitine itiraza-
HMK'nın 112/2. maddesi uyarınca, davacının asli talebi hakkında esastan red kararı verilmedikçe, fer'i talebi hakkında bir karar verilmemesi gerekeceği-
Tavzih ile taraflardan her birinin, hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebileceği-Kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişkinin tavzih yolu ile giderilemeyeceği-
Yargılama giderinin hükümden sonra tavzihle yazılmasına ilişkin olarak yapılacak usul işlemine cevaz veren bir yasal düzenlemenin bulunmadığı, davacının tavzih talebine uygun olarak yapılacak işlemin, hükmün değiştirilmesi mahiyetinde olduğu, hakimin dosyadan el çekmesinden sonra, hükümde anılan tarzda bir değişiklik yapma yetkisinin bulunmadığı gözetilerek; davalının tavzih talebinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Hükmün tavzihi yoluyla ilk kararda belirlenmiş olan doğum tarihinin ek kararla değiştirilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, hüküm kurulurken çelişkili sonuçlardan kaçınılmasının gerekeceği-
Üçüncü kişi vekili "tarafından satış günü ihaleye bir kaç dakika kala tedbir kararı ile birlikte daha önce satış dosyasına sunulmamış olan bu tedbir kararının tapu kaydına işlendiğine dair resmî yazı örneğinin satış mahallinde satış memuruna ibraz edilerek satışın durdurulması" talep edilmesi üzerine, satış memurunun "bu kararın önceki kararla aynı nitelikte olduğundan satışa engel olmayacağını" sözlü olarak açıklayıp satış işlemine başlamasından sonra  ve teminat yatırarak pey sürmek üzere satış mahallinde bulunan bir şirket yetkilisinin ihtiyatî tedbir kararı ve bu kararın tapuya şerhine ilişkin tapu müdürlüğünün işleminden ihale saatinde haberdar olunca bu nedenle ihaleye pey sürmediği uyuşmazlıkta, ihaleye konu taşınmazın tapu kaydına konulan  ihtiyatî tedbir kararı satışı engelleyecek nitelikte değilse de, ihale için salonda bulunan ve pey sürmekten vazgeçen şirket yetkilisinin ihtiyatî tedbirin cebri ihaleyi engelleyici nitelikte olup olmadığına ilişkin bir bilgiye sahip olmadığı- İhale öncesinde yaşanan bu süreç talep ve talibi azaltıcı nitelikte olup, bu şekilde ihaleye fesat karıştırıldığının kabulü gerektiği- "Anılan yetkilisinin ihaleden önce dosyadan haberdar olduğu, ihalenin yapılmasına engel oluşturmadığı anlaşılan tedbir kararının varlığını da bildiği, ihale öncesinde oraya gelen bir kişinin ilgisiz, dosya kapsamına uymayan, ihalenin sürdürülmesine engel oluşturmayan beyanlarının talebi ve talibi azaltıcı etkisi olduğundan söz edilebilmesi için bunu ortaya koyan somut vakıaların ortaya konulması gerektiği" görüşünün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.