TMK’nin 713/2. maddesine dayanan tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde ise ağaçların muhdesat olarak bedelinin tahsili isteği dayanmaktadır. Somut olayda, dava TMK’nin 713/2. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil, bunun mümkün olmaması halinde muhdesat bedelinin tahsili isteği-
Müdahale isteyen Vakıflar İdaresi vekiline Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve Harçlar Kanunu hükümleri gözönünde tutularak (1/4) peşin harcı tamamlanması için kesin süre verilmesi, kesin süreye uyulmaması halinde gerekli karar verilmesi gerekeceği-
Alacaklı tarafından, İİK. 99 uyarınca açılacak istihkak davasında, «istihkak iddiasında bulunan üçüncü kişi» yanında ayrıca «malın üçüncü kişiye ait olduğunu ileri süren borçlu»nun da davalı gösterilmesi gerekeceği—
Dava konusu taşınmazların, "üçüncü kişiye değil", gerçekte "kendisine ait olduğunu" iddia eden asli müdahil tarafından açılan inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davasının yargılama usulü ve inceleme mercii tasarrufun iptali davasından farklı olduğundan, davaların tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesi, daha sonra tasarrufun iptali davasında bekletici mesele yapılarak, asli müdahilin davasının sonucuna göre tasarrufun iptali davası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Yargılama sonucunda uyuşmazlığın esası ile ilgili nihai kararın verilmesinden, hakimin bu şekilde dosyadan el çekmesinden sonra, re'sen ya da tarafların talebi ile dosyanın tekrar ele alınmasının ve yeniden bir hüküm kurulmasının mümkün olmadığı- Kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili bulunmasının yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasa'nın 141. maddesi ve usul kanunlarının buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratacağı-
Davalı Tapu Sicil Müdürlüğü’nü temsilen duruşmaya katılan Hazine vekili yararına vekalet ücreti taktir edildiğine göre ve asli müdahale söz konusu olmadığından feri müdahil lehine vekalet ücreti taktir edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
HMK. mad. 382. maddenin 2-ç/1 uyarınca, "Taşınmaz üzerinde taraf oluşturulmasına ve hak ihlaline sebebiyet vermeyecek düzeltmelerin yapılması"nın çekişmesiz yargı işi olarak sayıldığı- Niteliği itibariyle tapu kayıt maliki ile davacıların murisinin aynı kişi olduğunun tespiti işlerinin de bu tanıma uyduğu; dava dışı kişilerin asli müdahil sıfatıyla davaya katılmaları ve kayıt malikinin kendi murisleri olduğunu ileri sürmelerinin de davayı çekişmesiz yargı kapsamından çıkarmayacağı; mülkiyet nakline sebebiyet vermemek açısından ancak davanın ret sebebini oluşturabileceği-
Davacılar ayrı konkordato ön projesi sunmuş olsa da ödeme planları ve ödeme tekliflerinin davacı şirket konkordato ön projesiyle aynı olduğu, komiser raporunda davacı gerçek kişilerin alacaklıları, alacak miktarları belirtilmediği gibi konkordato projelerinin alacaklılarının oylamasına sunulmadığı ve İİK’nın 305.maddesinde konkordato projesinin tasdiki için aranan diğer koşulların gerçek kişiler yönünden değerlendirilmediği anlaşıldığından, Mahkemece, incelenme yapılmadan şirket ortağı olan davacıların ekonomik varlıklarının tehlikeye düşmesinin davacı şirketin ticari faaliyetinin sekteye uğratacağı gerekçesiyle verilen konkordato projesinin tasdiki kararının doğru olmadığı-
Bir mahkeme kararına dayanılarak M.K. 934 gereğince hükmen iptal edilmiştir şerhi tapu siciline işlendiğine göre, şerh kaldırıldığı anda iptal kararı hükmünü kaybedeceğinden bu hususun tapu sicil müdürünün yetkisi dışında kaldığı, ancak tarafların dava açabileceği-
Borçlu şirket tarafından sunulan ön proje, komiser heyetinin tavsiyeleri, bu kapsamda yapılan değişiklikler, revize proje bir arada değerlendirildiğinde; yasal düzenleme uyarınca alacaklılar yönünden teklif edilen tutarın, iflas halinde alacaklıların eline geçecek tutardan fazla olması, teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması, konkordato projesinin 302. maddede öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş bulunması, 206. maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması, konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın tasdik kararından önce borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması koşullarının tamamı gerçekleşmiş olup mahkemenin "konkordatonun tasdiki" kararının yerinde olduğu- İtiraz eden alacaklıların tasdik kararının ilanından itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilecekleri- Hasımsız olarak açılan davalarda, üçüncü kişilerin davaya müdahaleleri halinde davanın çekişmeli duruma gelmesi mümkün ise de; konkordato tasdiki yargılamasına ilişkin İİK 285 vd maddelerinde belirlenen prosedür gereğince, üçüncü kişilerin asli ya da fer’i müdahale imkanı mevcut olmayıp, ancak anılan usul gereğince hareket etme olanağı bulunduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.