Tüm dosya kapsamı incelenip, davacının .......... Kadastro Mahkemesinin ön inceleme duruşmasındaki "Uygulama kadastrosu çalışmalarına itiraz ediyorum" şeklindeki beyanı dikkate alındığında, davacının davasının uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde olduğunun görüldüğü, mahkemece yapılması gereken bu husustaki taraf delillerinin toplanarak esas hakkında karar verilmesi iken, eldeki davanın yanlış hukuki nitelendirme sonucu daha önceki el atmanın önlenmesi davası nedeni ile derdestlikten reddinin doğru olmadığı-
Borçlu ve 3.kişi şirketlerin görünürde farklı tüzel kişiliklere sahip olmalarına karşın, ünvanları, ortaklık yapıları, iş kolları ve adresleri itibariyle iç içe ve tam bir organik bağ içerisinde bulundukları anlaşılıdığından, aralarında alacaklılardan mal kaçırma amacına yönelik yapılan danışıklı işlemlerin ise iyiniyetli alacaklının haklarını etkilemeyeceği, mahcuzların borçlu ile 3.kişi tarafından birlikte ellerinde bulundurulduğu ve İİK’nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesinin borçlu dolayısı ile davalı alacaklı yararına olduğu kabul edilmesi gerektiği-
Aralarında zorunlu ya da ihtiyari dava arkadaşlığı bulunmayan davalıların, aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunmayan farklı taleplerle, birlikte dava edilmesini haklı kılacak açık bir yasal düzenleme ve geçerli hukuksal bir nedenin varlığından söz edilemeyeceği, hizmet tespiti davalarının kamu düzenine ilişkin olduğu da gözetildiğinde, mahkemece resen araştırma yapılabileceğinden, yargılamanın sağlıklı olarak yürütülebilmesi ve uyuşmazlığın kolaylıkla çözüme ulaştırılabilmesi için ayrı işverenler aleyhine, ayrı taleplerle birlikte açılmış olan bu davaların ayrılmasının uygun olacağının kabulü gerekeceği-
Mal rejiminin tasfiyesi ile muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davanın aile hukuk mahkemesinde görülemeyeceği, muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil isteği ile ilgili davanın tefrik edilerek, tefrik edilen dosyada görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekeceği, katılma alacağı davasında ise kayıtlarda halen evli olduğu görülen taraflar arasında derdest olduğu bildirilen boşanma davasının sonucunu beklemesi, boşanmanın gerçekleşmesi ve kesinleşmesinden sonra davaya kaldığı yerden devam edilerek esasla ilgili hüküm kurulması, boşanma davası olumlu sonuçlanmadığı takdirde ön koşul gerçekleşmediğinden dava reddedilmesi gerekeceği-
Çekişme konusu taşınmazlarda davacı T.K. Derneği’nin 3393/55296 , Maliye Hazinesi’nin 46080/55296’şer payla malik oldukları, davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklı herhangi bir hakkının bulunmadığı- Yargılama sırasında davalı tarafça taşınmazın evveliyatında babası ve amcası, halen de kendisi tarafından kullanıldığı ve kullanımla ilgili Hazine’ye ecrimisil ödendiği sabit olduğundan, keşfen davalı tarafından kullanılan yerin belirlenerek elatmanın önlenmesi ve davacı payına düşen ecrimisilin ödenmesine karar verilmesi gerektiği- 
Sigortalı hizmetin tespiti davası ile işçilik haklarından kaynaklanan tazminat ve alacak davalarının birbiriyle bağlantılı olduğu, birlikte açılıp, sonuçlandırılmalarının olanaklı olduğu, anılan davaların salt temyiz inceleme mercilerinin ayrı olduğu ve ispat şekillerinin farklı olduğu gerekçesiyle ayrılmaları gerektiği hususunun bozma nedeni yapılamayacağı-
Davacının … hanesinden silinme isteğinin Af Kanunu’na göre gerçeğe aykırı olarak tescil edilen nüfus kaydının düzeltilmesi, annesinin evlilik dışı ilişkisinden doğduğuna ve … hanesine tesciline ilişkin isteği ile babalığa ilişkin olduğu, babalık davasına bakmakla görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğu-
Kurum işleminin iptali ile prim borcu bulunmadığının tespitine-
Davacı kadının talep ettiği ziynet eşyalarına yönelik istemi boşanmanın eki niteliğinde olmadığından dava değeri üzerinden harca tabi olacağı ve evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyalarının kim tarafından alınmış olursa olsun kadına bağışlanmış sayılacağı, çeşitli sebeplerle (evin ihtiyaçları, düğün borçları, balayı vs. ) koca tarafından bozdurulan bu altınların karşılığının hibe edilmediği müddetçe kadına iadesinin zorunlu olacağı- Davacı, ziynet eşyalarının davalıya verildiğini kanıtladığına göre, ziynet eşyalarının iade edildiğini veya iade edilmemek üzere rızasıyla verildiğini davalının kanıtlamak zorunda olduğu-
İşkolu tespitine itiraz davaları, kamu düzenini ilgilendirdiğinden delili toplama bakımından resen araştırma ilkesinin uygulandığı davalardan ise de, bu davalara bazı istisnalar dışında medeni yargılama hukuku ilke ve kurallarının tatbik olunduğu, bu itibarla hukuk devleti prensibi ile ''belirlilik-hukuki öngörülebilirlik'' temel kuralları karşısında, işkolu tespitine itiraz davalarının işkolu tespit tarihindeki fiili ve hukuki duruma göre karara bağlanmasının zorunlu olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.