TBK.'nun 55. maddesindeki "Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz." ibaresinin hesaplanan tazminatın yalnızca miktar gözetilerek azaltılamayacağını öngörmek suretiyle zarar görenin mülkiyet hakkı kapsamındaki meşru beklentisini koruduğu- Aile içi bakım ve dayanışma nedeniyle bakıcı giderinden hakkaniyet indirimi yapılmayacağı- Kanun koyucunun tutumunun bedensel zararlar konusunda tarafların yıkımına yol açacak yüksek miktarda tazminat hesaplanmasının dahi hakkaniyet düşüncesiyle indirime konu edilemeyeceği yönünde olduğu- Tazminatın amacının zararın tazmin edilmesini sağlamak olduğu ve hesaplanacak tazminatın azami miktarının gerçek zarar ile sınırlı olduğu-
Borçluya ait mahcuz satış bedelinin bütün alacaklıların alacağını karşılamaması halinde düzenlenecek sıra cetveline itirazın, alacağın esas ve miktarına yönelikse dava yoluyla genel mahkemede, itiraz sadece sıraya yönelikse şikayet yoluyla İcra Mahkemesi'nde ileri sürülmesinin gerekeceği-(İİK 142) Haciz konusu bir malın satış tutarının kural olarak, İİK'nın 138. madde hükmü uyarıca haciz tarihindeki alacakla bu alacağa satışa kadar işleyen faiz miktarının toplamını karşılayacağı, haciz tarihinden sonra oluşan alacakların, önceki hacizden yararlanamayacağı-(İİK 138) Davacı tarafça adı geçen davalının temlik aldığı alacağın ödenmiş olduğu, yani alacağın esasına yönelik itirazda bulunduğu anlaşıldığından, mahkemece, bu davalı yönünden görevli olduğunun kabulü ile uyuşmazlığın esası incelenerek, sonucuna göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
Satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil isteği-
BK. 18 (şimdi; TBK. mad. 19) ve İİK. 277 vd. dayanılarak, terditli olarak "muvazaa" ve "tasarrufu iptal" davalarının birlikte açılabileceği–
Verilen ilk hükmün bozma kapsamı dışında kalmakla kesinleştiği ve davacılar yararına usuli kazanılmış hak doğduğu gözetildiğinde mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra, hakkındaki hüküm kesinleşmiş olan davalı ...'un bozma ilamından yararlandırılarak hakkında yeniden karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmadığından kararın bozulması gerektiği-
7. HD. 12.04.2016 T. E: 2015/6849, K: 7947-
Mahkemece, dava dosyası ile birleşen .............. Esas sayılı dava dosyası ile ilgili kısa kararda herhangi bir hükmün kurulmadığı, gerekçeli kararda birleşen dava hakkında hüküm sehven kurulmadığından birleşen davanın tefriki ile yeni esasa kaydına karar verildiği, tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratıldığı, bu durumun hükmün infazda tereddüt yaratacak nitelikte olduğu ve HMK m. 297. ve 298/2 maddelerine aykırılık teşkil ettiğinden, hükmün re'sen bozulması gerekeceği-
Davacı sigortacı tarafından Nakliyat Sigorta Poliçesi'ne dayalı olarak sigortalısına yaptığı ödemenin rücuen tahsili istemi-
Asıl işveren davacı bakanlığın, davalı şirketler tarafından çalıştırılan işçinin açmış olduğu dava sonrasında ödemek zorunda kaldığı işçilik alacaklarının rücuen tahsili istemi-
Somut uyuşmazlıkta, mahkemenin 21/04/2021 tarihli duruşmasına davacı vekilinin mazeret dilekçesi vererek katılmadığı- Mahkemece davacı vekilinin mazeretinin kabul edildiği- İncelenen davacı vekilinin mazeret dilekçesinde duruşma gününün uyaptan öğrenileceğine ilişkin bir ibare yer almadığı gibi, davacı vekilinin yeni duruşma gününün tebliği için masraf da göndermediği- Uyaptan yapılan kontrolde davacı tarafından yatırılan masrafın da tamamının harcandığının anlaşıldığı- O hâlde mahkemece davacı vekilinin mazereti kabul edildiğine göre, yeni duruşma gün ve saatinin davacı vekiline usulüne uygun davetiye ile bildirilmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.