Alt dairesine su sızması sonucu komşusunu mağdur eden kişinin; komşusunun zararlarını karşılaması, gerekli tamiratı yaptırması ve tazminat ödemesinin gerektiği- 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası'nın Ek 1. maddesinde, bu Kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlığın -değerine bakılmaksızın- sulh hukuk mahkemesinde çözümleneceği-
3. HD. 28.04.2016 T. E: 2015/10286, K: 6824-
Merci tayini kararları kesin olup, aleyhine karar düzeltme yoluna gidilemez. Mahkemece, davanın uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde olduğu dikkate alınarak, taraf delillerinin buna göre toplanması, alınacak bilirkişi raporları da tüm delillerle birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekmektedir. Dava, uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin olup, uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermektir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir. Uygulama kadastrosu yapılırken öncelikle zeminde bulunan ve tesis kadastrosu tarihinde mevcut olan sabit nokta ve sınırlardan, aynı döneme ya da yöreye ait farklı amaçlarla üretilmiş haritalar ile benzeri verilerden yararlanılarak yapılan teknik çalışmalarla, tesis kadastrosuna ait pafta haritaları ortofoto üzerine işlenmekte; haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı tespit edilip varsa hatalar yöntemine uygun şekilde giderilmekte, düzenlenen ada raporu ile yapılan teknik çalışmalar ve gerekçeleri açıklanmakta; bundan sonra yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak ilk tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak, uygulama tutanağı düzenlenmekte ve uygulama kadastrosu haritaları üretilmektedir. İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle Mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur.
Evlenme nedeniyle eğitiminin yarım kalmasına da­yanarak talep edilen maddi tazminatın, boşanmanın ferisi niteliğinde olmadığından boşanma davasından ayrı bir dava olarak incelenmesinin gerekeceği-
8. HD. 07.02.2019 T. E: 2018/16095, K: 1118-
Davalı kocanın eşini ailesi ile görüştürmediği, annesinin evliliğe müdahalesine sessiz kaldığı ve eşini istemediğini söylediği anlaşılmış olduğundan; davacı dava açmakta haklı olup, bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilmesi gerektiği-  Dava dilekçesinde boşanma istemi de bulunulduğu gözetildiğinde mahkemece; mal rejimine yönelik davanın ayrılması, boşanma davasının sonucunun bekletici sorun yapılması, boşanma kararı verilip kesinleştiği takdirde talebin incelenebilir hale geleceğinin gözetilerek; eşler arasındaki edinilmiş mallara katılma rejimi boşanma davasının açıldığı tarihten itibaren sona ereceğinden; istem konusunda inceleme yapılması ve gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi gerektiği- Sadece reddedilen ziynet ve çeyiz eşyaları talebi yönünden kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine vekalet ücreti takdiri gerekirken; mal rejiminin tasfiyesi davasına ilişkin talebin de vekalet ücretinin hesaplanmasına esas alınmasının hatalı olduğu- 
Davacı 3. kişinin müşterilerine ait olduğunu iddia ettiği kumaş ve iplikler yönünden; yapılan istihkak iddiasının İİK.96/a maddesi uyarınca geçerli olmadığı, davacı 3. kişinin kumaş ve iplikler yönünden istihkak davası açma hakkının bulunmadığı gerekçesiyle, kumaş ve ipliklere yönelik açılan istihkak davasının aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekeceği- Davacı 3. kişinin müşterilerine ait olduğunu iddia ettiği kumaş ve iplikler yönünden; istihkak davası açma hakkının bulunmadığı gerekçesiyle istihkak davasının aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş olup, bu itibarla davanın esasına ilişkin hüküm kurulmadığından, davacı aleyhine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Okuryazar olmayan mirasbırakanın vasiyetnamesinin geçerli olması için vasiyetçinin, düzenlenen vasiyetnamenin son arzularına uygun olduğunu beyan etmesinin yeterli olmayacağı-
Vasiyetnamenin tenfizi (yerine getirilmesi) davasının görülebilmesi için, vasiyetnamenin açılıp okunmasından sonra itiraza uğramaması veya itiraz edilmiş ise buna ilişkin vasiyetnamenin iptali veya tenkisine yönelik davaların kesinleşmesinin gerekeceği-
Trafik kazası nedeniyle davacının yaralanmasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davası, davacının taleplerini zorunlu trafik sigortası poliçesine dayanarak davalı sigorta şirketine ve bunun yanında sürücü ile işletene yöneltileceği-. Davalı sigorta şirketi ile diğer davalı sürücü ve işleten arasındaki sorumluluk müşterek ve müteselsil sorumlu olacağı- Davanın, müşterek ve müteselsil sorumlu sigorta şirketi, sürücü ve işleten aleyhine birlikte yürütülmesi gerekirken mahkemece davalı sigorta şirketi yönünden davanın tefrik edilmesinin hatalı olacağı- Uyuşmazlığın Ticaret mahkemesinde görülmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.