Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar gibi) muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken Medeni Kanunun 570. maddesindeki sıralamaya dikkat edilmesi, davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetilmesinin gerekeceği-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olmazsa tenkis isteği-
Davacı vekilinin temyizi kötü niyet tazminatına ilişkin taraflar arasındaki menfi tespit davasında, dava konusu genel kredi sözleşmesindeki imzanın davacıya ait olmadığı bilirkişi raporuyla saptanmış olup davalı banka, genel kredi sözleşmesini huzurda imzalatması ve bu konuda basiretli davranması gerekirken bu yöndeki yükümlülüklerine uymayarak basiretsiz davranıp davacının imzasını taşımayan genel kredi sözleşmesine dayanarak davacı aleyhine icra takibi yapmasında kötü niyetli olduğunun kabulü ile davacı yararına İİK'nun 72/5. maddesi uyarınca kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-
Vasiyetname tarihinde, murisin, 74 yaşında olduğu, murisin vasiyetnamelerin düzenlendiği tarihte ayırt etme gücünün olumsuz etkilendiği ileri sürüldüğüne göre, murisin vasiyetname tarihinde murisin tasarruf ehliyetinin bulunup bulunmadığı konusunda Adli Tıp Kurumundan rapor alınıp sonucu uyarınca karar verilmesi gerektiği- Mahkemece; öncelikle mirasbırakanın terekesinin (temlik içi - temlik dışı), taraf vekillerinin beyanına da başvurularak belirlenmesi (HMK. md. 31), tereke kapsamındaki taşınır - taşınmaz mal varlığı hakkındaki bilgi, belge ve kayıtlar dosyaya celbedilmesi, ondan sonra tenkis hesabı yapılması gerektiği-
Tenkis (indirim) davasının, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardan olduğu, tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşulun; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olması olduğu, saklı payların zedelendiğinden söz edilmesinin ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik) dışı terekenin tümüyle bilinmesiyle mümkün olduğu, terekenin mirasbırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu malvarlığı kıymetleri ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalar olduğu, bunların terekenin aktifini oluşturacağı, mirasbırakanın borçları, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin 743 sayılı Kanun uygulanacaksa bir aylık 4721 sayılı Kanun uygulanacaksa üç aylık nafakası, terekenin defterinin tutulması, mühürlenmesi, cenaze masrafları gibi giderlerin de pasifi olduğu, aktiften belirtilen borçların indirilmesinin net terekeyi oluşturacağı, tereke bu şekilde tesbit edildikten sonra mirasın açıldığı tarihteki fiyatlara göre değerlendirilmesi yapılarak parasal olarak miktarının tespiti gerekeceği, miras bırakanın TMK'nin 506. maddesinde belirlenen saklı paya tecavüz edip etmediğinin bulunan bu rakam üzerinden hesaplanacağı, tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığının objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmesi gerekeceği, zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemeyeceği-
Mirasbırakan H. Yeşilyurt'un, 1912 ve 1913 parsel sayılı taşınmazlarını davalıya bağışladığını, mirasbırakanın dava konusu taşınmazlardan başka malvarlığının olmadığını, tarafların amacının saklı pay kurallarını bertaraf etmek olduğunu ileri sürerek, dava konusu taşınmazların saklı payı miktarındaki kısmının tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline-
Tenkise ilişkin kararın hüküm ve sonuçları, mirasın açıldığı güne kadar geriye yürüyeceğinden, miras bırakanın ölüm gününden, tenkis kararının kesinleştiği tarihe kadar geçen süre içinde davalının tahsil ettiği kiralardan payına düşen miktarı davacının isteyebileceği-
Tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardan olduğu-Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olması olduğu, saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik ) dışı terekenin tümü ile bilinmesiyle mümkün olduğu-Tereke miras bırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu malvarlığı kıymetleri ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalar olduğu, bunlar terekenin aktifini oluşturacağı, miras bırakanın borçları, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin 743 sayılı Kanun uygulanacaksa bir aylık, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK) uygulanacaksa üç aylık nafakası, terekenin defterinin tutulması, mühürlenmesi, cenaze masrafları gibi giderler de pasifi olduğu- Tenkis davalarının niteliğine göre, davalının TMK 564/1 (MK.nun 506.) maddesi uyarınca tercihini nakden ödeme yönünde kullanması halinde, diğer para borçlarında olduğu gibi temerrüde düşen davalının faiz ödemesi gerekeceği ( BK.md. 103. TBK 120.md)-
Tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde tercih hakkının gündeme geleceği, davalının tercih hakkı doğmadan tercihini kullanmasının söz konusu olmadığı, bu nedenle davalıdan tercihi sorulacağı ve 11.11.1994 günlü 4/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı uyarınca sür'atle dava konusu olup sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, tercih hakkının kullanıldığı gündeki fiyatlara göre değerinin belirleneceği ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak naktin ödetilmesine karar verileceği-
Somut olayda davacının eski eşi ile fiilen birlikte yaşayıp yaşamadığı konusunda mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye yeterli olup olmadığı noktasında toplandığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.