Somut olayda davacının eski eşi ile fiilen birlikte yaşayıp yaşamadığı konusunda mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye yeterli olup olmadığı noktasında toplandığı-
Mahkemece, davacı M.'nin yargılama sırasında ölümü nedeniyle tüm mirasçılarının davada eksiksiz yer almalarının sağlanması, ondan sonra tenkis hesabı yapılması bakımından murisin bankadaki parası, tüm mal varlığı araştırılarak, pasif terekenin tespit edilmesi, usulüne uygun tenkis hesabı yapılması ile hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken murisin bir kısım taşınmazları dikkate alınmadan, murisin tüm mal varlığı ile pasif tereke tespit edilmeden, karar tarihine çok uzak olan taşınmazların dava tarihi değerleri esas alınmak suretiyle hatalı bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Geçerli bir vasiyetname olmasına rağmen vasiyetname içeriğinin saklı payları ihlal edip etmediği belirlenmeden, tenkis talebini, sırf geçerli vasiyetnamenin varlığı nedeni ile reddetmenin uygun olmayacağı-
Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nin 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK'nin 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı Kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekeceği-
Dava, tenkis isteğine ilişkindir. Miras bırakanın temlik dışı terekesinin tespiti bakımından mahkemece yapılan araştırma ve inceleme yeterli olmadığı gibi, hükme esas alınan bilirkişi raporunca da yargıtayın yerleşik içtihatlarına göre tenkis hesabı yapılmış değildir. Bu nedenlerle hükmün bozulması gerekeceği-
Vasiyetnamenin iptali, olmazsa tenkis istekleri-
Miras bırakanın boşanmış olarak ölümü ile mirasçıları olarak manevi evlatları davacı ve dava dışı M. ile Z.'nin kaldığı, miras bırakanın, dava konusu kat mülkiyeti kurulmuş olan taşınmazdaki, bağımsız bölümleri, resmi akit ile intifa hakkını üzerinde bırakarak çıplak mülkiyetini kayıtsız ve şartsız olarak davalı Türk Silahlı Kuvvetleri M.çik Vakfına hibe ettiği ve halen davalı vakıf adına adına kayıtlı olduğu, hibe edilen taşınmazların miras bırakanın tüm malvarlığını oluşturduğu, tanıkların, miras bırakanın, evlat edindiği yeğenlerine malları bırakmak istemediğini ifade ettikleri, öte yandan, miras bırakanın davacı aleyhine evlatlık bağının kaldırılması isteğiyle 2002 yılında açtığı davanın reddedildiği anlaşıldığından miras bırakanın davacının saklı payını ihlal kastıyla hareket ettiğinin kabulü gerekeceği-
Davacının kira sözleşmesi hükümlerine göre eda davası açarak dava konusu muhdesatlara ilişkin uyuşmazlığı çözmesi gerekirken, eda davası yerine tespit davası açmasında hukuki yararının bulunmadığı, dava konusu taşınmaz hakkında açılan ortaklığın giderilmesi davasında taraflara muhdesat aidiyetinin tespiti hakkında dava açmak için süre verilmiş olmasının da bu sonucu değiştirmeyeceği-
Terekenin «aktif» ve «pasifi»ne nelerin girdiği–
Vasiyetnamenin yasa gereği tenkise tabi olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.