Senet metninden kaynaklanan sahtelik iddiasının «mutlak def'i» olarak herkese (her hamile) karşı ileri sürülebileceği–
Taraflar arasındaki ihtiyati hacze konu uyuşmazlık ile ilgili olarak icra takibi yapıldığı ve vaki itiraz üzerine, henüz ihtiyati hacze itiraz hakkında karar verilmeden önce 29.12.2011 tarihinde Asliye Ticaret Mahkemesinde itirazın iptali davası açıldığı dosya içeriğinden anlaşıldığından ihtiyati hacze itirazın, alacağın esasını inceleyen mahkemece incelenmesi gerektiği-
Davanın, “davacıya satılan mala ilişkin olarak davalı yanca verilen BE 04/61410 numaralı sertifikanın sahte ve bu suretle malın hukuki ayıplı olduğundan mal karşılığı verilen çeklerden borçlu bulunmadığının tespitine” ilişkin olup, Türk Akreditasyon Kurumu cevabi yazısında “belgenin sahte olmadığı ve bu belge hakkında özel sahtecilik isnadı ile ilgili olarak Cumhuriyet Savcılığı tarafından kavuşturmaya yer olmadığına” karar verilmesi sebebiyle davanın reddi gerekeceği-
Sahtecilik yönünden adli tıp kurumundan rapor alınmadan sonuca gidilmesinin hatalı olduğu-
Alınan bilirkişi raporu ile takibe konu çekler üzerinden davacı adına ciranta sıfatı ile konulan imzaların çeklerin keşide tarihindeki davacı şirket temsilcisinin elinden çıkmadığının anlaşıldığı, davacı vekilinin diğer davalı hakkındaki davayı takipten vazgeçtiğini beyan ettiği gerekçesiyle davalı Finansbank hakkındaki davanın kabulüne, takibe konu çeklerden dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine, diğer davalı hakkındaki davanın açılmış sayılmasına karar verilmesi gerekeceği-
İİK’nun 168/1-4 maddesi gereğince «kambiyo senedindeki imzaya 5 gün içinde itiraz edilmemesi halinde, imzanın borçludan sadır sayılacağına» ilişkin hükmün takip hukuku ile ilgili olup, olumsuz tespit davasında sahtelik iddiasında bulunulmasına engel teşkil etmeyeceği–
Davadan önce davacı aleyhine icra takibi başlatıldığı ve davacının borçlu olup olmadığı hususu yargılamayı gerektirip gerektirmediği ve yerel mahkemece verilen ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olup olmadığı-
Tahsis hakkı sahibinin inkar edilen imzası ile yakın tarihte atılmış, uygulamaya elverişli imzalarının ilgili yerlerden ( Bankalar, Noter, Resmi Kurumlar vd.) getirtilmesi, sözleşmedeki imza ile mukayese edilmesi ve imzanın muris tahsis hakkı sahibine ait olup olmadığının tesbiti için Adlı Tıp Kurumundan rapor alınması ondan sonra işin esasına yönelik bir karar verilmesi gerekeceği-
Ehliyetsizlik ve sahtecilik hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil isteği-
Sanık hakkında müştekinin yaşlılığından ve yalnızlığından istifade ederek aldığı vekaletnameler ile paralarını kullanma eyleminin basit dolandırıcılık suçunu oluşturacağı, müştekiye bir takım yalanlar ile senet imzalattığı, bu senedi de imzaya koyarak haciz işlemi yaptığı yaptığı gerekçesi ile dolandırıcılık suçundan cezalandırılmasına karar verildiği- Davalı alacaklı hakkında takibe konu bono nedeni ile dolandırıcılık suçundan mahkumiyet kararı verilmiş bulunmasına göre HMK'nın 209.maddesi gereğince tedbir talebinin teminatsız olarak kabulüne karar verilmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.