Taraflar arasındaki birleştirilen sözleşmenin iptali ve kooperatif üyeliğinin tescili davası-
‘’Sözleşme‘’ başlıklı belge aslının davalı taraftan ibrazının istenmesi, aslının ibrazı halinde anılan belgedeki imzaların kendilerine ait olup olmadığına ve içeriğine ilişkin davacıların beyanlarının alınması, belirtilen eksiklik yerine getirildikten sonra diğer deliller ile birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu-
Vekil aracılığı ile takip edilen işlerde, geçerli bir vekâletname bulunmasının (temsil yetkisi) ve bunun mahkemeye verilmesinin dava şartı olduğu ve yargı mercilerinin davayı taraflar adına takip eden avukatların vekâletnamelerinin ya da yetki belgelerinin varlığını araştırmak durumunda olduğu, Harçlar Yasası’nda yetki belgesi ibrazından harç alınacağına dair bir hüküm getirilmediği gibi vekâletname ve yetki belgesinde vekâlet pulunun mevcudiyetinin dava şartı olduğuna ilişkin de bir hükmün bulunmadığı-
Şikayet tarihi itibariyle henüz kendisine ödeme emri tebliğ edilmemiş olan borçlunun, İİK.’nun 61/I, c:2’ye dayalı olarak yaptığı şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği, “ödeme emrinin iptaline” karar verilmeyeceği-
İtirazın iptali davası-
Mahkemece, dava şartı olan aciz belgesi asıl dosya ile birleştirilen dosyalarda sunulduğu, Yüksek Mahkeme İçtihatları ile gelişen uygulama sonucu temyiz aşamasına kadar sunulabileceğinden aciz belgesi sunulmayan birleşen dosyalar yönünden bekletici mesele yapılmadığı, dava konusu taşınmazların tapudaki satış bedelleri ile bilirkişi tarafından tespit edilen rayiç değerleri arasında nispi fark bulunduğundan dava konusu tasarrufların İİK 278/3-2 maddesi gereğince bağışlama gibi sayılıp iptale konu olacağı, dava konusu satışların davalı borçlunun alacaklılarını zarara sokmak amacıyla gerçekleştirildiği gerekçesiyle esas ve birleştirilen dosyalar yönünden davanın kabulüyle davalılar arasında yapılan dava konusu taşınmazların satışına ilişkin tasarrufların iptaline, İİK 283. madde gereğince taşınmazların kaydının tashihine gerek olmaksızın davacılara dava konusu taşınmazlar üzerinde cebri icra yolu ile hakkını alma yetkisi tanınmasına karar verilmesinin yerinde olduğu-
Takip bir belgeye dayanıyor ise belgenin onaylı bir örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmesinin gerekeceği – borçlunun takibin şekline göre yasal sürede icra dairesine itiraz etmiş olması şikayet yoluyla icra mahkemesinden ödeme emrinin iptalini istemesine engel teşkil etmeyeceği hakkında yeniden ödeme emri tebliği gerekeceğinden borçlunun ödeme emrinin iptalini talep etmek de hukuki yararının bulunacağı-
Davacı bankanın, davalı çalışanı hakkında 39 adet kredi kullanımında sahte belgeleri kabul ettiği, bunun içinde yer aldığı ve banka zararına sebep olduğu iddiası ile uğramış olduğu zararın tazmini için başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, mahkemece, ceza mahkemesinde 5411 sayılı kanuna aykırılık ve zimmet suçlarından davalı ile diğer şüpheliler hakkında açıldığı anlaşılan davanın sonucunun bekletici mesele yapılıp, diğer yandan iki bankacı ve bir hukukçudan oluşan bilirkişi heyetinden, kullandırılan kredilerde sahte belge kullanıp kullanmadığı, kredilerin kullandırılmasında bankacılık kurallarına ve bankanın kredi uyguladığı kredi prosedürlerine aykırılık olup olmadığı, bu konuda davalının görev ve yetkisini aşıp aşmadığı ile davacı bankanın uğradığı zarar miktarının ve yapılan işlemlerde hukuka aykırılık varsa bu aykırılığın kimlerin kusuru neticesinde oluştuğu hususlarında rapor aldırılıp, ceza mahkemesince aldırılan rapor ile varsa aralarındaki çelişki giderildikten sonra da oluşacak sonuca göre karar verilmesinin gözetilmesi gerektiği-
Davanın, imza inkarına dayanan menfi tespit istemine ilişkin olduğu, bilirkişi incelemesinde değerlendirme konusu olan fotokopi belgeler ve çekin keşide tarihinden sonraki döneme ait olan belgeler dikkate alınarak hazırlanan raporun hükme esas alınmasının doğru olmadığı, mahkemece, çekin keşide tarihinden önceki döneme ait imza örnekleri bulunan belge asılları getirtilip imzanın davacıya ait olup olmadığı yönünde uzman bilirkişi raporu alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Alacaklının herhangi bir belgeye dayanmadan, borcun sebebi olarak "aidat borcu, gecikme faizi, tapu masrafı, boya ve işçilik borcu,tadilat ve tesisat borcu"nu göstermiş ise, bunlara dair belgeleri sonradan tamamlayabileceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.