Alacaklının herhangi bir belgeye dayanmadan, borcun sebebi olarak "aidat borcu, gecikme faizi, tapu masrafı, boya ve işçilik borcu,tadilat ve tesisat borcu"nu göstermiş ise, bunlara dair belgeleri sonradan tamamlayabileceği-
Dava ilamlı takipte ödeme ve zamanaşımı iddiasına ilişkin olup, borçlunun yedi günlük yasal sürede takip öncesi ödemeye ilişkin itirazda bulunduğu ve ödemeye ilişkin belgeyi temyiz aşamasında sunduğu, bu durumda, 'tutanak başlıklı' alacaklı temsilcisinin imzası bulunan çek ile ödemeye ilişkin belge aslı borçludan istenerek, duruşmada alacaklı tarafa gösterilip, beyanı alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda “senetteki imzanın borçlunun elinden çıktığının kabulü mümkün görülmemiştir “şeklinde görüş sunulmuşsa da, mukayeseye esas alınan belgelerin tamamının senedin tanzim tarihinden sonrasına ilişkin belgeler olduğu, bu nedenle bilirkişi raporunun Yargıtay denetimine elverişli olmadığı- Alacaklının bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi değerlendirilerek dilekçesinde belirttiği belgeler toplanıp yeniden rapor aldırılarak sonuca gidilmesi gerektiği-
-6352 sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerin Anayasaya aykırı olduğuna dair yapılan başvuru üzerine verilen- Anayasa Mahkemesi'nin 04.07.2013 T. E: 2012/100, K:84 sayılı kararı-
Kıdem, ihbar tazminatı, fazla çalışma, ücret, izin, genel tatil ile vergi iadesi alacaklarının ödetilmesine-
Her ne kadar mahkemece, davacıya imza incelemesine esas belge asıllarını ibraz etmesi ya da bulundukları yerin bildirilmesi hususunda kesin süre verilmiş ise de kambiyo senedindeki imzanın keşideciye ait olduğu yönündeki ispat yükü, senedi elinde bulundurup icra takibine girişen ve senette yer alan imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden davalı alacaklıya düşmekte olduğu- Bu durumda davacıya verilen kesin sürenin icapsız davet niteliğinde olmakla yerinde olmadığı- Mahkemece, bonoda yer alan imzanın inkarı halinde 6100 sayılı HMK'nin 211. maddesinde belirtilen yöntem incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
İİK'nın 61. maddesi gereğince takip belgeye dayanıyorsa belgenin tasdikli bir örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya tebliğ edilmesinin zorunlu olduğu- Davalının cevap dilekçesinde şikayete karşı çıkmış olması sebebiyle davacının talebi olmadığı halde lehine vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı-
Fotokopi belge üzerinde imza incelemesi yapılamayacağı-
Kusursuz sorumluluğa sahip olan davalı Bankanın, dava konusu çeklerdeki keşideciye atfen atılan imzaların keşideci eli ürünü olmadığının belirlenmesi hâlinde çek hamiline herhangi bir ödeme yapmakla yükümlü olmayacağı- Muhatap bankanın, ileri sürdüğü sahtelik iddiasının ispatı hâlinde, (5941 s. K. m. 3/3) yasal sorumluluk miktarı da dâhil olmak üzere hamile ödeme yükümlülüğü ortadan kalkacağı- Dava konusu çeklerdeki keşideciye atfen atılan imzaların sahteliğine ilişkin uyuşmazlıkta ispat külfetinin, davalı Bankada olduğu nazara alınarak, HMK. m. 211/1-b çerçevesinde bilirkişi raporunda işaret edilen keşidecinin çek tanzim tarihine yakın tarihli, değişik amaçlarla atmış olduğu samimi mukayese imzalarını içeren belge asılları ve davalı tarafından fotokopi olarak sunulan evrakın keşidecinin ıslak imzalarını havi asıllarının teminiyle yapılacak bilirkişi incelemesi sonrasında hâsıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği- "Süresinde ibraz edilen çeklerin ödenmediği takdirde muhatap davalı Bankanın haksız fiil hükümlerine göre sorumlu olacağından zarar ve kusurun ispatının davacı üzerinde olduğu, bu nedenle çeklerdeki keşideciye atfen atılan imzaların sahteliğini ispat külfetinin davacı üzerinde bulunduğu" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.