22. HD. 01.10.2018 T. E: 2017/14766, K: 20434-
Somut olayın incelenmesinde, yerel mahke­menin iş arama izin ücretinin reddine ilişkin kararının davacı vekili tarafından temyiz edilmeksizin kesinleştiği, dolayısıyla davalılar yararına bu yönde usuli kazanılmış hak oluştuğu, Özel Dairenin hakkında hiçbir he­saplama yapılmaksızın reddine karar verilen ve temyiz edilmeksizin kesinleşmiş olan iş arama izin ücreti konusunda hesaplama yönteminin yanlışlığı konusunda bozmasının açıkça maddi bir hataya dayalı olduğu anla­şılmaktadır. Açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle iş arama izin ücretinin reddine ilişkin, kararın kesinleşmiş bulunması karşısında Özel Dai­renin bozma ilamının maddi hataya dayalı olduğu anlaşıldığından usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.
İşçinin tek taraflı izine çıkarılmasının iş akdinin feshi anlamına geldiği- M.lik işte ya da askı süresi sonunda işçinin işe çağrılmamasının fesih anlamına geldiği- Fesih bildiriminin yazılı yapılması gerektiği, ancak bu koşulun geçerlilik değil, ispat koşulu olduğu- İşverenin feshinin ardından henüz ihbar tazminatı ödenmeden işçinin emeklilik başvurusunda bulunmasının işveren tarafından gerçekleştirilen feshi ortadan kaldırmayacağı- İş Kanunundaki bildirim sürelerinin kısaltılamayacağı ve ortadan kaldırılamayacağı- Bildirim süresinin en fazla ihbar tazminatı ve kötüniyet bildirimi süreleri kadar uzayabileceği- İş sözleşmesini haklı nedenlerle fesheden tarafın fesih haklı nedene dayansa dahi ihbar tazminatı alamayacağı-
22. HD. 10.10.2018 T. E: 2017/15153, K: 21707-
İhbar öneli bölünerek uygulama yapılamayıp, bu önel içinde gerçekleşecek toplu iş sözleşmesi zamlarından işçinin yararlandırılmasının gerekeceği, bu duruma bordronun saklı kayıtsız imzalanmasının yararlanmayı engellemeyeceği-
Davalı vekilinin zamanaşımı savunmasını içermeyen ve yasal süresi geçtikten sonra verildiğinden hiç verilmemiş kabul edilen (davayı inkar etmiş sayılan) cevap dilekçesi sunduğu, davacının işçilik alacaklarını miktar itibarıyla artırmak suretiyle ıslah etmesi üzerine bu ıslah işlemine karşı da davalı vekilince süresi içinde ibraz edilmeyen ancak cevap dilekçesinin zamanaşımı defi yönünden HMK. mad. 176 maddesi gereği ıslah edildiğini belirten dilekçe verildiği, ancak bu dilekçeye karşı davacı vekilince açıkça itiraz edildiği görüldüğünden, yasal süresi geçtikten sonra verilen ve davacı tarafın itirazı ile karşılaştığı için hiç verilmemiş sayılan cevap dilekçesinde ıslahı suretiyle zamanaşımı def'inin ileri sürülemeyeceği-
Taraflar arasında kısmen ödemenin borçlu tarafından önce anaparaya sayılacağı konusunda bir anlaşma olmadığına göre BK. 84/1. madde (şimdi; TBK. mad. 100/1) uyarınca davacı alacaklı kısmen ödemeyi önce faiz ve masrafa saymaya yetkili olup, kıdem tazminatına faiz fesih tarihinden başlayacağından, davalı borçlu tarafından fesih tarihinden sonra yapılan kısmî ödemenin öncelikle faiz ve masraftan düşülmesinin gerekeceği-
E.dici hüküm niteliğinde olan kıdem tazminatı tavanını artıran veya tamamen ortadan kaldıran sözleşmelerin geçersiz olduğu; işçinin kullanmadığı izinlerinin ücretlerini talep edebilmesi için hizmet akdinin sona ermesi gerekeceği-
22. HD. 02.10.2018 T. E: 2017/14987, K: 20783-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.

  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • kayıt gösteriliyor