Uyuşmazlık ve Hukuki NitelendirmeUyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile fark ücret, fark ikramiye ve fark ilave tediye alacaklarının bulunup bulunmadığı hususundadır...
İşçinin ücreti zaten Yüksek Hakem Kurulu kararıyla bağıtlanan toplu iş sözleşmesindeki ücret zammı uygulanarak belirlenmiş olduğundan, aynı dönem için Yüksek Hakem Kurulu kararıyla bağıtlanan toplu iş sözleşmesi ile çakışacak şekilde 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin ücret zammına ilişkin hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığı-
Uyuşmazlık, davacının sürekli işçi kadrosuna geçtikten sonra fark işçilik alacaklarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır...
Feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine-
Türk Hukukunda ibra sözleşmesinin 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda düzenlenmiş olup, kabul edilen Yasa'nın 132. maddesinde 'Borcu doğuran işlem kanunen veya taraflarca belli bir şekle bağlı tutulmuş olsa bile borç, tarafların şekle bağlı olmaksızın yapacakları ibra sözleşmesiyle tamamen veya kısmen ortadan kaldırılabilir' şeklinde kurala yer verilmiş olduğu- Alacaklı ve borçlunun aralarında mevcut bir borcu kısmen veya tamamen ortadan kaldırmaya ve bu suretle borçlunun borçtan kurtulmasına yönelik sözleşmeye 'ibra sözleşmesi' denildiği; bu özelliğiyle ibranın, borcu sona erdiren sebeplerden birini oluşturduğu, ibra sözleşmesinin geçerli olması için, tarafların karşılıklı irade beyanlarının ibra sebebi üzerinde birbirine uygun olması gerektiği-
11. HD. 20.04.2016 T. E: 4250, K: 4434-
Uyuşmazlık ve Hukuki NitelendirmeUyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti, hüküm altına alınan alacakların hesap yöntemi, faiz başlangıç tarihleri ve ikramiye alacağına uygulanacak faiz türü hususundadır...
Davalı şirketin fesih tarihinde davacıyı çalıştırabileceği başka bir işyerinin olup olmadığı, bu işyerlerine fesih tarihinden kısa bir süre önce ve sonra davacı ile aynı vasıflarda yeni işçi alımı yapılıp yapılmadığı araştırılarak başka işyeri ve yeni işçi alımı yok ise ihale süresinin bitimine ilişkin bu durumun geçerli fesih sebebi oluşturacağı kabul edilelerek davanın reddine, var ise de feshin son çare olma ilkesine uyulmadan yapılan feshin geçersizliğine karar verilmesi gerektiği-
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 üncü madde kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacıya kadroya geçiş esnasında ve daha sonraki dönemde ödenmesi gereken ücretin tespiti ile davacının dava konusu fark işçilik alacaklarının bulunup bulunmadığına ilişkindir...
Fesih ve işe başlatmama sebepleri her olayın özelliğine göre değişkenlik arz edebileceğinden, kanun koyucunun somut olayın özelliğine göre takdir hakkını hâkime bıraktığı durumda, bağlayıcı nitelikte olan İçtihadı Birleştirme Kararı ile sınırlandırma yapılması uygun düşmeyeceğinden içtihadı birleştirmeye gerek bulunmadığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.