22. HD. 07.02.2019 T. E: 2018/16810, K: 2840-
Davacının ve iş arkadaşının aynı tarihte aynı doktordan ve aynı sebeple rapor aldıkları, arkadaşının sosyal medya hesabından raporlu olduğu gün davacı ile birlikte gezi turuna çıktıklarını yazdığı, davacının işbu davranışı ile işverenin güvenini kötüye kullandığı, eyleminin yasada öngörülen doğruluk ve bağlılığa uymayan davranış olduğu, davacının seyahatinin turizm amaçlı olduğunun açıkça ortada olduğu, davacının savunmasında da bu durumu kabul ettiği, bu delil durumu karşısında, davalı işveren tarafından gerçekleştirilen fesih haklı sebebe dayandığından kıdem ve ihbar tazminat taleplerinin reddi yerine, kabulünün hatalı olduğu-
Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile asgari geçim indirimi alacağı, hafta tatili ücreti, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti ve izin ücreti alacaklarının ödetilmesine-
22. HD. 25.10.2018 T. E: 2017/16228, K: 23243-
Mahkemece, davacı işçiye, usulüne uygun olarak işyeri değişikliği ve işe davet yazısı bildirilmiş olmasına rağmen, işe başlamadığı, davete neden icabet etmediği ve en son mevsimlik çalışmaya katılmama sebebi konusunda herhangi bir delil ibraz etmediği, davacının çalışmalarının sürekli ve kesintisiz olarak devam eden nitelikte de bulunmadığı, daha önceki mevsimlik çalışmaların da yılın son aylarında sona erdiği dikkate alındığında baraj inşaatındaki işin bitmesinin davacının işten çıkarılması manasına gelmeyeceği; bu nedenle, feshin 4857 sayılı Kanunun 25/II-g maddesi hükümlerine uygun olduğu, kıdem ve ihbar tazminatı talepleri yasal dayanaktan yoksun olup, kıdem ve ihbar tazminatı istemleri yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Dava dilekçesindeki talepler bakımından davacı, belirsiz alacağın bir türü olan kısmi eda külli tespit davası olarak açmış olduğundan bu dava tarihinde faiz başlangıcı yönünden Dairemiz uygulaması kısmi dava esasları ile aynı olup kıdem tazminatı dışındaki hüküm altına alınan alacaklar bakımından dava dilekçesi ile istenen miktar için dava, ıslah (talep artırımı) dilekçesiyle artırılan miktar için ise, ıslah (talep artırımı) tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken alacakların tamamına dava tarihinden faiz yürütülmesinin hatalı olduğu-
22. HD. 02.10.2018 T. E: 12195, K: 20818-
Dava dilekçesinde talep edilmeyen bir alacak ıslah ile talep edilemeyeceği gibi, başvuru harcı da yatırılmadığından bu dilekçenin ek dava olarak kabulünün de mümkün olmadığı, bu nedenle, hafta tatili alacağı hakkında dava açma hakkı saklı kalmak kaydıyla ıslah isteminin reddine karar verilmesi gerekirken hafta tatili talebinin kabulüne karar verilmiş olmasının hatalı olup bozma nedeni olduğu-
Davalı aleyhine dava açanlar tanık olarak dinlenmiş ise bu işçilerin tanıklıklarına ihtiyatlı yaklaşılması gerekeceği, bu beyanlar diğer yan delillerle birlikte değerlendirilerek, sonuca gidilmesi gerekeceği-
Kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine ilişkin davada; fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil ve hafta tatili ücretlerinde yapılacak takdiri indirim sonucu davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesi hakkaniyete aykırı sonuçlara sebep olduğundan ve konuyla ilgili olarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde de herhangi bir kurala yer verilmediğinden, indirim sebebiyle reddine karar verilen miktar bakımından, kendisini vekille temsil ettirmiş olan davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilemeyeceği; mahkemece bilirkişi tarafından belirlenip, davacı tarafça ıslah edilen alacaklardan daha fazla indirim yapılarak davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.