Kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının ödetilmesine ilişkin davada, mahkemece, yıllık izin ücreti yönünden davanın usulden reddine karar verilmesi doğru ise de, kıdem tazminatı talebi yönünden davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu; davacı, çalışma süresini, ve ücretini belirleyebildiğinden kıdem tazminatı yönünden de objektif imkansızlıktan bahsedebilme imkanı bulunmadığı; bu itibarla, mahkemece, kıdem tazminatı alacağının da belirsiz alacak davasına konu olamayacağı gerekçesiyle, davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
9. HD. 04.06.2018 T. E: 2015/19340, K: 12527-
Davalı aleyhine dava açanlar tanık olarak dinlenmiş ise bu işçilerin tanıklıklarına kural olarak itibar edilmemesi gerekeceği, bu beyanların diğer yan delillerle birlikte değerlendirilerek, sonuca gidilmesi gerekeceği-
Kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti, asgari geçim indirimi alacaklarının ödetilmesine-
Davalının, ibranameye dayanarak savunmada bulunmuş ise de; davacı işten 18.1.2002 tarihinde ayrılmasına rağmen, 22.1.2002 tarihli dilekçeyle kıdem, ihbar ve bakiye izin ücreti alacağının yatırılmasını işverenden istediği, böylelikle anılan alacaklarını alabilmek için ibranameyi imzalamak zorunda bırakıldığı, öte yandan işveren bankanın fazla mesai yapılacağına ilişkin 18.11.1998, 25.11.1998, 31.12.1998 tarihli genelgeleri yayınladığı, valilikten mesai saatleri dışında fazla mesai yapılacağı için, gerekli önlemlerin alınması amacıyla izin istediği, bu durumda, ibranameyle, dava konusu edilen alacakların davacı tarafından tamamen alındığının belirlendiği, bu nedenle davanın reddi gerektiğine ilişkin bozma ilamındaki gerekçenin yerinde olmayacağı-
Miktar içermemesinin başlı başına ibranamenin geçersizliği sonucunu doğurmayacağı-
9. HD. 14.01.2016 T. E: 2014/26994, K: 779-
HGK. 04.07.2019 T. E: 2016/22-2239 , K: 861-
22. HD. 07.02.2019 T. E: 2018/16810, K: 2840-
Verilen kararın direnmemi yoksa yeni hüküm olup olmadığının değerlendirilmesinin Yüksek Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun görev ve yetkisinde olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.